Blog

Sır Psikoloji

Blog

Psikologlar-ne-not-alir-1200x675.avif

5 Temmuz 2024 Sır Psikoloji

Psikologlar, danışanlarının ruhsal sağlıklarını korumak ve geliştirmek için çalışan uzman kişilerdir. Terapi seansları sırasında, danışanlar en derin duygularını, düşüncelerini ve geçmiş deneyimlerini psikologlarıyla paylaşırlar. Bu hassas bilgilerin korunması ve etkili bir terapi süreci yürütülebilmesi için psikologların detaylı notlar alması gerekir.

Ayrıca okuyun: Psikolojik Danışmanlıkta Ruhsal Sağlık ve Fiziksel Egzersiz

Psikologların Not Alma Nedenleri

Psikologların not alma uygulamalarının ardında yatan temel sebep, etkili bir terapi süreci yürütmektir. Bu notlar, psikologların danışanlarının durumlarını anlamalarına, tedavi planları oluşturmalarına ve ilerlemeyi takip etmelerine yardımcı olur.

  • Danışanın anlamlandırılması: Psikologlar, danışanlarının anlattıklarından anahtar kelimeler, cümleler ve duygusal ifadeler not alırlar. Bu notlar, danışanın içinde bulunduğu durumu, yaşadığı zorlukları ve sahip olduğu düşünce kalıplarını anlamlandırmak için kullanılır. Örneğin, bir danışan sürekli olarak olumsuz cümleler kuruyorsa, psikolog bu durumu not alarak, olumsuz düşünce kalıplarına müdahale etmek için stratejiler geliştirebilir.

  • Tedavi planı oluşturma: Psikologlar, danışanlarının geçmiş öykülerini, semptomlarını, kişilik özelliklerini ve baş etme becerilerini not alarak, terapi için kişiselleştirilmiş bir plan oluştururlar. Bu plan, danışanın ihtiyaçlarına göre bilişsel davranışçı terapi, psikodinamik terapi, oyun terapisi gibi farklı terapi yaklaşımlarını içerebilir.

  • İlerleme takibi: Psikologlar, seanslar boyunca danışanlarının tepkilerini, duygu durumlarını ve davranışsal değişiklikleri not alarak ilerlemeyi takip ederler. Bu notlar, terapinin etkililiğini değerlendirmek ve gerekirse tedavi planında güncellemeler yapmak için kullanılır.

Psikologların Notlarında Neler Yer Almaz?

Şimdiye kadar psikologların notlarında yer alan unsurları inceledik. Ancak, psikologların kesinlikle not almadığı bazı bilgiler de vardır. Bu durum, danışanların gizliliğinin korunması ve etik ilkeler çerçevesinde hareket etme gerekliliğinden kaynaklanır.

  • Kişisel identifikasyon bilgileri: Psikologlar, danışanlarının adresleri, telefon numaraları, sosyal güvenlik numaraları gibi kişisel identifikasyon bilgilerini not almazlar. Bu bilgiler, danışanın gizliliğinin ihlal edilmesine yol açabilir. Gerekli durumlarda, danışanın rızasıyla acil durum kişilerinin iletişim bilgileri not alınabilir.

  • Siyasi görüşler ve dini inançlar: Psikologlar, danışanlarının siyasi görüşlerini, dini inançlarını veya cinsel yönelimlerini not almazlar. Bu alanlar, danışanın özel hayatına girer ve terapi süreciyle doğrudan ilişkili değildir. Terapi, kişinin inanç sistemlerini yargılamak yerine, içinde bulunduğu duruma uyum sağlamasına yardımcı olmayı amaçlar.

  • İsim ve ayrıntılı tanımlar: Psikologlar, danışanlarının isimlerini notlarında kullanmamaya özen gösterirler. Bunun yerine, danışanları kod numarası veya takma ad ile tanımlayabilirler. Ayrıca, psikologlar tanı koyarken detaylı tıbbi terminoloji kullanmaktan kaçınırlar. Bunun yerine, danışanın yaşadığı zorlukları günlük dille ifade etmeye çalışırlar.

  • İftira ve suçlamalar: Psikologlar, danışanlarının kendileri veya başkaları hakkında yönelttiği suçlamaları veya iftira niteliğindeki ifadeleri not almazlar. Bu durum, yasal süreçlere dahil olmayı gerektirebilir ve terapi ilişkisine zarar verebilir. Psikologlar, danışanlarını suçlamak yerine, bu tür ifadelerin altında yatan duyguları anlamaya çalışırlar.

  • Dikkat dağıtıcı ayrıntılar: Psikologlar, seanslar sırasında danışanlarının söylediği her şeyi not almazlar. Sohbet esnasında geçen günlük olaylar, hava durumu gibi dikkat dağıtıcı ayrıntılar not alınmaz. Bunun yerine, terapi sürecine katkı sağlayan önemli noktalar ve duygusal ifadeler kaydedilir.

Psikologlarla Görüşmelerde Gizlilik Nasıl Sağlanır?

Psikologlarla görüşmelerde gizlilik esastır. Danışanlar, en derin sırlarını ve yaşadıkları zorlukları psikologlarıyla paylaşabilmelidirler. Bu güven ortamının sağlanabilmesi için psikologlar şu etik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalırlar:

  • Gizlilik sözleşmesi: Psikologlar, terapiye başlamadan önce danışanları ile bir gizlilik sözleşmesi imzalayabilirler. Bu sözleşme, danışanın paylaştığı bilgilerin gizli tutulacağını garanti eder.

  • Bilgi paylaşımı sınırları: Psikologlar, danışanlarının rızası olmadan hiçbir bilgiyi üçüncü şahıslarla paylaşamazlar. Ancak, danışanın kendisine veya başkalarına zarar verme ihtimali söz konusuysa veya mahkeme kararıyla bilgi paylaşımı zorunlu hale geldiyse istisnalar bulunabilir.

  • Notların güvenliği: Psikologlar, danışanlarının notlarını güvenli bir şekilde saklamak zorundadırlar. Bu, dijital ortamda şifreleme kullanmayı veya kağıt ortamında dosyaları kilitli dolaplarda tutmayı içerebilir.

  • Danışanın hakları: Psikologlar, danışanlarını sahip oldukları haklar konusunda bilgilendirmelidirler. Bu haklar, bilgi edinme hakkı, kayıtlara erişim hakkı, terapiyi sonlandırma hakkı gibi çeşitli alanları kapsayabilir.

Danışanlar, psikologlarla görüşmelerde kendilerini güvende hissetmelidirler. Gizlilik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalan psikologlar, danışanlarının sorunlarını çözmelerinde ve ruhsal sağlıklarını korumalarında güvenilir bir yol arkadaşı olurlar.

Psikologların not alma uygulamaları, etkili bir terapi süreci yürütmek ve danışanların gizliliğini korumak için hayati bir yere sahiptir. Bu notlar, psikologların danışanlarının durumlarını anlamalarına, tedavi planları oluşturmalarına ve ilerlemeyi takip etmelerine yardımcı olur. Ancak, psikologlar notlarında yer verdikleri bilgiler kadar, yer vermedikleri bilgiler de önemlidir. Psikologlar, danışanlarının gizliliğini korumak ve etik ilkelerine uymak için kişisel görüşlerini, tanımlanabilir detayları ve yasaklı bilgileri notlarında tutmazlar.

Ayrıca okuyun: Şefkat ve Empati Odaklı Yaklaşımların Önemi


Psikolog-gorusmesi-kac-saat-surer.jpg

4 Temmuz 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sağlık günümüzde giderek önem kazanan bir konu haline geldi. Hayatın stresi, zorlu koşulları, kişisel mücadeleler derken zaman zaman hepimiz psikolojik desteğe ihtiyaç duyabiliyoruz. Bu noktada akıllara takılan sorulardan biri de psikolog görüşmesinin süresi oluyor. “Psikolog görüşmesi kaç saat sürer?”, “İlk görüşme ne kadar uzun sürer?”, “Terapi seansları ne sıklıkla gerçekleşir?” gibi sorular kafanızı kurcalayabilir.

Ayrıca okuyun: Psikolojik Danışmanlıkta Duygu Düzenleme ve Kayseri’deki Uygulamalar

İlk Psikolog Görüşmesi

Psikolog ile ilk randevunuz, genellikle devam eden seanslardan biraz daha uzun sürer. Bu ilk görüşmenin ortalama süresi 45 dakika ile 1 saat arasında değişebilir. Peki, ilk görüşmede neler konuşulur? Bu süre nasıl değerlendirilir?

İlk görüşmenin temel amacı sizi tanımak ve yaşadığınız durumu anlamaktır. Psikolog, size geçmişiniz, aileniz, ilişkileriniz, iş hayatınız gibi konular hakkında sorular yöneltebilir. Bu soruların amacı, psikoloğun sizi daha bütünsel olarak değerlendirmek ve psikolojik durumunuzun arka planını oluşturan faktörleri tespit etmektir.

Bununla birlikte, ilk görüşmede siz de psikoloğa sorular sorabilirsiniz. Terapi yaklaşımı, seans sıklığı, ücretlendirme gibi konular bu aşamada netleştirilebilir. Ayrıca psikolog ile aranızda nasıl bir iletişim kurulduğunu hissetmeniz de oldukça önemlidir. Kendinizi rahat hissettiğiniz, güven duyabileceğiniz bir psikolog ile terapi sürecine başlamak başarı açısından kilit bir faktördür.

Psikolog Görüşmeleri

İlk görüşmenin ardından terapiye devam etme kararı aldıysanız, psikolog ile birlikte seans sıklığı ve süresini belirleyeceksiniz. Devam eden psikolog görüşmeleri genellikle 30 ila 45 dakika arasında sürmektedir. Ancak bu süre, terapi yaklaşımına ve sizin ihtiyaçlarınıza göre değişebilir.

Örneğin, bilişsel davranışçı terapi gibi kısa süreli terapilerde seanslar genellikle 30 dakika civarında sürerken, psikodinamik terapi gibi derinlemesine odaklanan terapilerde seanslar daha uzun sürebilir. Kimi durumlarda ise tek bir seans yeterli olurken, kimi durumlarda ise haftada bir veya iki kez düzenli olarak görüşmeye devam etmek gerekebilir.

Psikolog ile birlikte seans sıklığını belirlerken, yaşadığınız psikolojik durumun şiddeti, hayatınızın yoğunluğu ve bütçenizi göz önünde bulundurmanızda fayda var. Önemli olan, terapi süresinden ziyade terapiye düzenli olarak devam etmeniz ve kararlı bir şekilde süreci yönetmenizdir.

Psikolog Görüşmesinde Neler Konuşulur?

Psikolog görüşmeleri, güven duygusu içinde gerçekleşen ve gizliliğe dayanan bir danışma sürecidir. Bu süreçte yaşadığınız her şeyi psikolog ile paylaşabilir, sizi zorlayan durumlar, duygular ve düşünceler hakkında konuşabilirsiniz.

Psikolog, sizi aktif olarak dinler, sorular sorar ve yaşadıklarınızın anlamlandırılmasına yardımcı olur. Terapi süresince, psikolog ile birlikte şu gibi konular üzerinde çalışabilirsiniz:

  • Stres ve kaygı yönetimi
  • Depresyon ve olumsuz duygularla baş etme
  • İlişki problemleri
  • Travma sonrası stres bozukluğu
  • Kişisel gelişim ve potansiyelinizi açığa çıkarma
  • Özgüven eksikliği
  • Öfke kontrolü
  • Yeme bozuklukları
  • Uyku problemleri

Bu liste psikolog görüşmelerinde ele alınabilecek konuların tamamı değildir. Psikolog desteğine ihtiyaç duyduğunuz her türlü durumda çekinmeden bir uzmana başvurabilir, yaşadıklarınızla ilgili olarak yardım alabilirsiniz.

Psikolog Görüşmesinden Sonra

Psikolog görüşmesinin ardından kendinizi nasıl hissedeceğiniz kişiden kişiye göre değişebilir. İlk görüşmede sizi tanımaya ve durumu anlamaya odaklanan psikolog, henüz terapi tekniklerine veya müdahalelere başlamamıştır. Bu nedenle görüşme sonrası rahatlamış ve anlaşılmış hissedebileceğiniz gibi, kafanızda soru işaretleri de kalabilir.

Bu noktada psikolog ile olan iletişiminiz ve kendinizi ne kadar rahat hissettiğiniz oldukça önemlidir. Eğer görüşme sonrası kafanızda soru işaretleri varsa, tereddüt etmeden psikoloğunuza danışabilirsiniz.

İlk görüşmenin ardından psikolog, sizinle paylaştığı bilgiler ve gözlemleri doğrultusunda bir değerlendirme yapacaktır. Bu değerlendirme, yaşadığınız psikolojik durumun tanısı, seçeceği terapi yaklaşımı ve önerdiği seans sıklığı gibi unsurları içerebilir.

Eğer terapiye devam etmeye karar verirseniz, psikolog ile birlikte seans planınızı oluşturacaksınız. Bu plan, terapi süresince ele alınacak konuları, uygulanacak teknikleri ve hedeflerinizi kapsayacaktır.

Unutmayın, terapi süreci zaman alan ve emek gerektiren bir yolculuktur. İlk birkaç seansta büyük değişimler beklemeyin. Ancak terapiye düzenli olarak devam ederek, psikologunuzun önerilerini istikrarlı bir şekilde uyguladığınızda olumlu sonuçlar elde edebilirsiniz.

Psikolog Görüşmesine Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Psikolog görüşmesine gitmeden önce kendinizi hazırlamanız, süreçten daha fazla verim almanızı sağlayabilir. İşte psikolog görüşmesine hazırlanırken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar:

  • Randevunuzu not alın: Psikolog görüşmeniz için aldığınız randevu tarihini ve saatini not alın veya telefonunuza hatırlatıcı ekleyin. Böylelikle randevunuzu kaçırma gibi bir risk ortadan kalkar.
  • Ne konuşmak istediğinizi not edin: Psikolog ile görüşmeniz sırasında konuşmak istediğiniz konuları önceden not alabilirsiniz. Bu, özellikle heyecanlı olduğunuz zamanlarda aklınızdan çıkabilecek şeyleri hatırlamanıza yardımcı olur.
  • Geçmişinizi veya tıbbi geçmişinizi hazırlayın: Psikolog, sizi daha iyi tanımak için geçmişiniz veya tıbbi geçmişiniz hakkında sorular sorabilir. Bu sorulara hazırlıklı olmak için önceden geçmişinize dair önemli olayları veya kullandığınız ilaçları not alabilirsiniz.
  • Rahat kıyafetler giyin: Psikolog görüşmesi sırasında rahat ve kendinizi iyi hissettirecek kıyafetler tercih edin. Böylelikle kendinizi daha rahat ifade edebilir ve görüşmeye odaklanabilirsiniz.
  • Sorularınızı hazırlayın: Psikologa sormak istediğiniz soruları önceden not alın. Bu sorular terapi yaklaşımı, seans sıklığı, ücretlendirme veya merak ettiğiniz diğer konuları içerebilir.
  • Açık ve dürüst olun: Psikolog görüşmesinde en önemli unsur açıklık ve dürüstlüktür. Psikolog ile her şeyi paylaşabilmeniz, terapi sürecinin başarısı açısından oldukça önemlidir.

Ayrıca okuyun: Kayseri’de Psikologlar Arasında Transaksiyonel Analiz ve Uygulamaları


Once-psikologa-mi-gidilir-psikiyatriste-mi-1200x675.jpg

1 Temmuz 2024 Sır Psikoloji

Bu yazı, günlük hayatınızda karşılaştığınız zorluklarla başa çıkmakta güçlük çektiğinizde, ruhsal dengenizi korumak istediğinizde veya mental anlamda kendinizi iyi hissetmediğiniz durumlarda size rehberlik edecek. Psikolojik destek almak çoğunlukla akıllarda soru işaretine neden oluyor. “Psikolog mu psikiyatrist mi?” ikilemi ise bu sürecin en başında akıllara takılan sorulardan biri oluyor.

Peki, öncelikle psikolojik destek almaya nasıl karar vermelisiniz? Aslında bu sorunun cevabı oldukça basit. Eğer günlük hayatınızı aksatan, işlevselliğinizi bozan, strese girmenize neden olan ya da mutsuzluğa yol açan durumlar yaşıyorsanız tereddüt etmeden bir uzmana danışmalısınız. Bu noktada psikolog veya psikiyatrist ayrımını yapmak yerine öncelikle alanında uzman bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmanız en doğru karar olacaktır.

Ayrıca okuyun: Kayseri’de Psikologlar Arasında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık

Psikolog Kimdir? Ne İş Yapar?

Psikolog, üniversitelerin psikoloji bölümlerinden mezun olan ve psikoterapi eğitimi almış ruh sağlığı uzmanıdır. Psikologlar, bilişsel davranışçı terapi, EMDR, oyun terapisi gibi çeşitli terapi yöntemlerini kullanarak danışanlarının yaşadığı sorunların çözümüne odaklanırlar.

Psikologların çalışma alanları ise oldukça geniştir. İşte psikologların uzmanlık alanlarından bazıları:

  • Yetişkin psikolojisi
  • Çocuk psikolojisi
  • Aile terapisi
  • Öğrenme güçlüğü terapisi
  • Davranış terapisi
  • Kaygı bozuklukları terapisi
  • Depresyon terapisi
  • Travma terapisi
  • Stres yönetimi
  • Kişilik bozuklukları terapisi

Psikologlar, ilaç tedavisi uygulamazlar. Ancak danışanın durumuna göre psikiyatri uzmanına yönlendirme yapabilirler.

Psikiyatrist Kimdir? Ne İş Yapar?

Psikiyatrist ise tıp fakültesinden mezun olduktan sonra psikiyatri alanında uzmanlık eğitimini tamamlamış bir hekimdir. Psikiyatristler, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörleri inceleyerek ruhsal bozuklukların tanısını koyar ve tedavi sürecini yönetirler.

Psikiyatristlerin çalışma alanları ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Depresyon
  • Kaygı bozuklukları
  • Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
  • Bipolar bozukluk
  • Şizofreni
  • Yeme bozuklukları
  • Uyku bozuklukları
  • Kişilik bozuklukları

Psikiyatristler, ilaç tedavisi uygulamasının yanı sıra danışanı psikoterapi için psikolog yönlendirebilirler.

Psikiyatristin Tanı ve Tedavi Süreci Nasıl İşler?

Psikiyatriste gittiğinizde, doktorunuz detaylı bir ruhsal değerlendirme yapacaktır. Bu değerlendirme genellikle şu adımları içerir:

  • Tıbbi geçmişinizin sorgulanması: Psikiyatrist, öncelikle genel sağlık durumunuzu ve geçmişte aldığınız tedavileri öğrenecektir. Bu bilgiler, ruhsal durumunuzun teşhisinde önemli rol oynayabilir.
  • Psikiyatrik muayene: Psikiyatrist, ruhsal durumunuzu anlamak için size çeşitli sorular soracaktır. Bu sorular duygularınız, düşünceleriniz, davranışlarınız, uyku düzeniniz ve iştahınız gibi alanları kapsayabilir.
  • Mental durum muayenesi: Psikiyatrist, konuşmanıza, davranışlarınıza ve duygularınıza dikkat ederek mental durumunuzu değerlendirecektir.

Doktorunuz, bu değerlendirmelerden sonra ruhsal durumunuzun tanısını koyacaktır. Tanıya göre, aşağıdaki tedavi yöntemlerinden birini veya birkaçını birlikte uygulayabilir:

  • İlaç tedavisi: Psikiyatristler, ruhsal bozuklukların tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanabilirler. Bu ilaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olarak semptomları hafifletmeyi amaçlar.
  • Elektrokonvülsif terapi (EKT): EKT, bazı ciddi depresyon vakalarında ve diğer ruhsal bozukluklarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. EKT sırasında hastaya kısa süreli elektrik akımı verilir. Bu akım, beyindeki nöronal aktiviteyi etkileyerek ruhsal durumu iyileştirmeyi hedefler.
  • Psikoterapi: Psikiyatrist, size psikoterapi için bir psikolog yönlendirebilir. Psikoterapi, düşünce ve davranış kalıplarını değiştirerek ruhsal sorunların çözümüne odaklanır.

Psikiyatrist ile olan tedavi süreciniz düzenli kontroller şeklinde devam edecektir. Bu kontrollerde doktorunuz, tedavinin etkinliğini değerlendirecek ve gerekirse tedavi planında değişiklikler yapacaktır.

Psikiyatristin Devreye Girdiği Durumlar

Psikologlar, bilişsel davranışçı terapi, EMDR gibi psikoterapi yöntemleriyle danışanı güçlendirerek sorunların çözümüne odaklanırlar. Ancak bazen yaşadığımız güçlükler, psikolojik dengenin ciddi anlamda bozulduğu durumlar olabilir. Bu gibi durumlarda psikologlar, danışanı bir psikiyatriste yönlendirebilir.

Peki, psikiyatriste başvurmayı gerektiren durumlar nelerdir?

  • Psikotik Bozukluklar: Şizofreni, paranoid şizofreni gibi psikotik bozukluklarda, gerçeklik algısında bozulmalar yaşanır. Sanrı (gerçek dışı inançlar) ve halusinasyonlar (gerçek olmayan şeyleri görme, duyma hissi) gibi belirtiler bu durumların temel özellikleri arasındadır. Psikiyatristler, psikotik bozuklukların tedavisinde ilaçları birincil tedavi yöntemi olarak kullanırlar. İlaç tedavisi ile birlikte psikoterapi de tedavi sürecine entegre edilebilir.

  • Atipik Depresyon ve Bipolar Bozukluk: Depresyon ve bipolar bozukluk gibi ruhsal bozuklukların bazı alt tiplerinde de ilaç tedavisi gündeme gelebilir. Atipik depresyon, mevsimsel depresyon gibi durumlarda ilaç tedavisi, psikolog tarafından uygulanan terapi yöntemleriyle birlikte yürütülebilir. Bipolar bozuklukta ise manik atakların (aşırı enerji, coşku hali) ve depresif atakların (aşırı üzüntü, karamsarlık hali) kontrol altına alınması için ilaç tedavisi oldukça önemlidir.

  • Kişilik Bozuklukları: Kişilik bozuklukları, kişinin benlik algısında ve davranış örüntülerinde esneklik kaybı ile karakterizedir. Bu durum, kişinin günlük hayatını, ilişkilerini ve iş yaşamını olumsuz yönde etkiler. Kişilik bozukluklarında psikoterapi faydalı olsa da bazı durumlarda ilaç tedavisi de tedavi planına dahil edilebilir.

  • Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Yeme Bozuklukları: OKB’de tekrarlayan düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşüncelere bağlı olarak gerçekleştirilen davranışlar (kompulsiyonlar) hayatı işlevsiz hale getirebilir. Yeme bozukluklarında ise kişinin yeme davranışları ve bedeniyle ilgili bozuk algıları ön plana çıkar. Bu gibi durumlarda bilişsel davranışçı terapi gibi psikoterapi yöntemleri oldukça faydalı olsa da bazı danışanlar için ilaç tedavisi de tedavi sürecini destekleyici nitelikte olabilir.

  • İntihar Düşünceleri: İntihar düşüncesi olan kişiler için acil psikiyatrik değerlendirme ve müdahale gerekir. Psikiyatrist, risk faktörlerini değerlendirerek ilaç tedavisi başlatabilir ve danışanı ruhsal açıdan stabilize etmeye yönelik adımlar atabilir.

Psikiyatrist İlaç Tedavisi ile Dengeyi Bulmak

Psikiyatristler, yukarıda bahsettiğimiz gibi ilaç tedavisi uygulamasıyla danışanlarının ruhsal durumlarını dengelemeyi amaçlar. İlaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olarak ruhsal belirtilerin hafifletilmesine veya ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.

Psikiyatristler ilaç tedavisini hangi durumlarda uygular?

  • Depresyon: Depresyon, kişinin kendini sürekli üzgün, karamsar ve değersiz hissetmesine neden olan bir ruhsal bozukluktur. Psikiyatristler, depresyon tedavisinde serotonin ve noradrenalin gibi nörotransmitter seviyelerini düzenleyen ilaçları kullanabilirler.
  • Kaygı bozuklukları: Genel kaygı bozukluğu, sosyal fobi gibi kaygı bozukluklarında psikiyatristler, kaygı belirtilerini azaltmak için benzodiazepinler veya SSRI (selektif serotonin geri alım inhibitörü) ilaçlarını tercih edebilirler.
  • Obsesif kompulsif bozukluk (OKB): OKB’de tekrarlayan düşünceler ve davranışlar obsesyon ve kompulsiyon olarak adlandırılır. Psikiyatristler, obsesyon ve kompulsiyonları azaltmak için serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) ilaçlarını kullanabilirler.
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB): TSSB, kişinin yaşadığı veya tanık olduğu travmatik bir olay sonrasında ortaya çıkan ruhsal bir bozukluk. Psikiyatristler, TSSB tedavisinde SSRI ilaçları ve bilişsel davranışçı terapiyi birlikte uygulayabilirler.
  • Bipolar bozukluk: Bipolar bozukluk, kişinin aşırı coşkulu ve enerjik olduğu manik ataklar ile aşırı üzüntülü ve karamsar olduğu depresif ataklar arasında gidip gelmesine neden olan bir ruhsal bozukluktur. Psikiyatristler, bipolar bozukluk tedavisinde duygudurumu dengeleyici ilaçları kullanabilirler.
  • Şizofreni: Şizofreni, kişinin gerçeklik algısında bozulmalara neden olan ciddi bir ruhsal bozukluktur. Psikiyatristler, şizofreni tedavisinde antipsikotik ilaçları kullanarak gerçeklik algısındaki bozulmaları düzeltmeyi ve olumlu semptomları azaltmayı hedeflerler.

Unutmayın! İlaç tedavisi psikiyatrist tarafından reçete edilir ve doktor kontrolünde düzenli olarak kullanılmalıdır. İlaçların etki göstermesi ve yan etkilerin gözlenlenmesi için düzenli olarak psikiyatrist ile görüşmek gerekir.

Ayrıca okuyun: Psikolojik Danışmanlıkta İyi Olma Hali ve Kayseri’deki Uygulamalar


Konya-en-iyi-psikolog-doktorlari-1200x801.jpg

30 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Kayseri’de ister çocuk ister yetişkin olun, ister ailenizle ister bireysel olarak psikolojik destek almak isteyin, bu süreçte doğru psikolog seçimi oldukça önemlidir. Psikolog seçimi kişiden kişiye değişse de uzmanlık alanı, deneyimi, yaklaşım yöntemi ve sizinle uyumu gibi faktörler oldukça önemlidir.

Ayrıca okuyun: Ergenlik Dönemi ve Kayseri Psikologları

Kayseri’de Psikolog Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Psikolog seçimi hassas bir süreçtir. Size en uygun psikoloğu bulmak için aşağıdaki noktalara dikkat edebilirsiniz:

  • Uzmanlık alanı: Psikologların farklı alanlarda uzmanlıkları olabilir. Çocuk psikolojisi, yetişkin psikolojisi, aile terapisi, çift terapisi, obsesif kompülsif bozukluk (OKB), depresyon, kaygı bozukluğu gibi alanlarda uzmanlaşmış psikologlar bulabilirsiniz. Kendinizin veya yakınınızın yaşadığı psikolojik soruna göre uzmanlık alanı olan bir psikolog seçmeniz daha faydalı olacaktır.
  • Deneyim: Psikologların sahip olduğu deneyim de önemlidir. Özellikle danıştığınız psikolojik soruna benzer durumlarla daha önce karşılaşmış ve bu alanda tecrübeli bir psikolog seçmeniz sizin açınızdan faydalı olacaktır.
  • Terapi yöntemi: Bilişsel davranışçı terapi, EMDR, oyun terapisi, psikodinamik terapi gibi çeşitli terapi yöntemleri vardır. Her psikolog farklı terapi yöntemlerinde uzmanlaşabilir. Sizin için en uygun olan yöntemi kullanan bir psikolog seçmeniz süreci daha verimli hale getirebilir. Bu nedenle psikolog ile yaptığınız ilk görüşmede kullandığı terapi yöntemleri hakkında bilgi alabilirsiniz.
  • İletişim ve uyum: Psikolog ile aranızda güven duygusunun oluşması ve terapinin başarısı için iyi bir iletişim kurmanız gerekir. İlk görüşmede psikolog ile kendinizi rahat hissedip rahatça konuşabiliyorsanız bu olumlu bir işaret olabilir.

Kayseri’de Psikolog Aramaya Nasıl Başlamalısınız?

Kayseri’de psikolog ararken şu adımları takip edebilirsiniz:

  • İnternet arama motorları: “Konya psikolog”, “Konya psikolog tavsiye” gibi kelimelerle internette arama yapabilirsiniz. Bu aramalarda karşınıza psikologların web siteleri veya psikolog listeleri çıkacaktır.
  • Psikolog tavsiyeleri: Psikolog ihtiyacı olan çevrenizdeki kişilere sorarak tavsiye alabilirsiniz. Daha önce psikolojik destek almış olan kişilerin önerileri size yardımcı olabilir.
  • Psikiyatri hastaneleri ve klinikler: Devlet hastanelerinin psikiyatri polikliniklerinde veya özel psikiyatri hastaneleri ve kliniklerinde psikologlar görev yapabilir. Bu kurumlara başvurarak psikolog ile görüşme imkanı elde edebilirsiniz.

Kayseri’de Psikolojik Destek Alınırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Psikolojik destek almaya karar verdiğinizde dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar şunlardır:

  • Psikolog ile ilk görüşme: Psikolog ile ilk görüşmenizde size uygun olup olmadığına karar verebilirsiniz. Bu görüşmede psikolog yaşadığınız sorunu dinleyecek, size sorular soracak ve terapi süreci hakkında bilgi verecektir. Siz de psikologa geçmiş psikolojik öykünüzü, yaşadığınız şikayetleri ve beklentilerinizi anlatabilirsiniz. Görüşme sonunda psikolog size uygun olup olmadığına ve nasıl bir yol izleyeceğinize dair bilgi verecektir.
  • Terapi süreci: Terapi süreci bireysel olarak değişmekle birlikte genellikle haftada bir seans şeklinde yürütülür. Seansların süresi ise genellikle 50-60 dakika kadardır. Terapi sürecinin uzunluğu ise yaşadığınız sorunun durumuna göre değişmektedir. Bazı durumlarda kısa süreli bir terapi yeterli olurken bazı durumlarda ise daha uzun süreli bir terapiye ihtiyaç duyulabilir.
  • Terapi sürecine katılım: Terapi sürecinin başarısı için sizin aktif katılımınız oldukça önemlidir. Psikolog ile düzenli olarak görüşmelere katılmalı, size verilen ödevleri uygulamaya çalışmalısınız.
  • Gizlilik: Psikolog ile yaptığınız görüşmeler ve paylaştığınız bilgiler gizli tutulmaktadır. Psikologların meslek etiği gereği danışanlarının bilgilerini kimseyle paylaşmama yükümlülükleri vardır.

Ayrıca okuyun: Kayseri’de Psikolog Arayışında Olanlar İçin Kapsamlı Rehber


Psikiyatri-1-seans-ne-kadar-1200x800.jpg

29 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlarla mücadele ederken atılan en önemli adımlardan biri hiç şüphesiz ki uzman desteğine başvurmaktır. Bu süreçte akıllara ilk gelen sağlık profesyonellerinden biri de psikiyatristlerdir. Psikiyatristler, ilaç tedavisiyle ruhsal bozuklukların tanı ve tedavisinde yetkin olan uzman hekimlerdir.

Peki, psikiyatri seansı ne kadara mal olur? Bu soru, psikolojik destek almaya karar veren birçok kişinin aklında yer eder. Seans ücretleri çeşitli faktörlere göre değişebildiği için net bir fiyat vermek güçtür. Ancak bu yazımızda sizlere psikiyatri seansı ücretlerini etkileyen unsurları detaylı bir şekilde anlatacak, ortalama fiyat aralıklarından bahsedeceğiz. Böylelikle psikiyatri desteği almaya karar verdiğinizde bütçenizi daha iyi planlayabilmenize yardımcı olmayı hedefliyoruz.

Ayrıca okuyun: Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir?

Psikiyatri Seans Ücretlerini Etkileyen Faktörler

Psikiyatri seansı ücretleri aşağıdaki gibi çeşitli etkenlere bağlı olarak farklılık gösterebilir:

  • Psikiyatristin tecrübe ve uzmanlık alanı: Psikiyatristin sahip olduğu tecrübe ve uzmanlık alanı, seans ücretlerini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Uzun yıllar boyunca tıp fakültesinde eğitim görmüş, ihtisasını tamamlamış ve alanında saygın bir yere sahip olan psikiyatristlerin ücretleri, yeni mezun olan psikiyatristlere göre genellikle daha yüksektir. Bu durum, tecrübeli hekimlerin daha fazla vakaya müdahale etmiş olması, dolayısıyla hastalıkların teşhis ve tedavisinde daha isabetli kararlar verebilmelerinden kaynaklanır. Ayrıca bazı psikiyatristler, belirli ruhsal bozukluklar üzerine yoğunlaşarak kendilerini bu alanlarda geliştirirler. Örneğin, çocuk ve ergen psikiyatrisi, bağımlılık tedavisi, cinsel sağlık alanlarında uzmanlaşmış psikiyatristlerin ücretleri, genel psikiyatri alanında çalışan meslektaşlarına göre farklılık gösterebilir.
  • Psikiyatri hizmeti verilen kurum: Psikiyatristlerden muayene hizmeti alabileceğiniz farklı kurumlar mevcuttur. Devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve psikiyatri klinikleri bu kurumlara örnek olarak verilebilir. Devlet hastanelerinde ve üniversite hastanelerinde psikiyatri seansı ücretleri genellikle özel hastanelere ve kliniklere göre daha düşüktür. Bunun nedeni, bu hastanelerde Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tarife üzerinden ücretlendirme yapılmasıdır. Özel hastaneler ve klinikler ise serbest piyasa koşullarına göre kendi fiyat politikalarını belirlerler. Bu nedenle özel hastanelerde ve kliniklerde psikiyatri seansı ücretlerinde daha fazla değişiklik gözlemlenebilir.
  • Seans süresi: Psikiyatri seanslarının süresi de fiyatı etkileyen bir diğer faktördür. İlk muayene seansları genellikle daha uzun sürerken, takipçi seansları daha kısa olabilir. Psikiyatrist, hastanın durumunu detaylı bir şekilde değerlendirebilmek için ilk seansta daha fazla zaman ayırır. Bu seansta hastanın şikayetleri, tıbbi geçmişi, aile öyküsü gibi çeşitli bilgiler ayrıntılı bir şekilde ele alınır. Takipçi seanslarda ise genellikle tedavinin seyri değerlendirilir, ilaç dozları ayarlanır ve hastanın soruları yanıtlanır. Seans süresinin uzamasıyla birlikte psikiyatri seansı ücretlerinde de artış olması beklenebilir.
  • Psikiyatristin konumu: Psikiyatri seansı ücretleri, psikiyatristin muayenehane veya kliniğinin bulunduğu konuma göre de farklılık gösterebilir. Büyük şehirlerin merkezi lokasyonlarında bulunan psikiyatri muayenehanelerinin veya kliniklerinin ücretleri, daha az merkezi bölgelerdeki veya daha küçük şehirlerdeki yerlere göre genellikle daha yüksektir. Bu durumun başlıca nedenlerinden biri, büyük şehirlerde bulunan psikiyatristlerin genellikle daha fazla danışana sahip olması ve dolayısıyla daha yüksek kira maliyetleriyle karşı karşıya kalmalarıdır.

Psikiyatri Seans Ücretleri Ortalama Olarak Ne Kadardır?

Yukarıda belirttiğimiz gibi psikiyatri seansı ücretleri çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebildiği için net bir fiyat vermek mümkün değildir. Ancak ortalama olarak bir fikir sahibi olabilmeniz açısından şu bilgileri paylaşabiliriz:

  • Devlet hastaneleri ve üniversite hastaneleri: Devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerinde psikiyatri seansı ücretleri genellikle en uygun fiyatlı seçeneklerden biridir. Bu hastanelerde Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tarife üzerinden ücretlendirme yapıldığı için psikiyatri seansı ücretleri genellikle 100 TL ile 250 TL arasında değişen bir aralıkta seyreder.

  • Özel hastaneler ve psikiyatri klinikleri: Özel hastaneler ve psikiyatri kliniklerinde ise psikiyatri seansı ücretleri daha geniş bir aralıkta seyreder. Bu kurumlarda fiyatlandırma serbest piyasa koşullarına göre yapıldığından ücretlerde daha fazla değişiklik gözlemlenebilir. Özel hastanelerde ve kliniklerde psikiyatri seansı ücretleri 300 TL’den başlayıp 1000 TL’yi aşan rakamlara kadar ulaşabilir.

  • Bilinmesi gereken önemli noktalar: Psikiyatri seansı ücretlerini öğrenmenin en doğru yolu, doğrudan muayene olmak istediğiniz psikiyatrist ile iletişime geçmektir. Psikiyatristlerin genellikle internet siteleri veya sosyal medya hesapları üzerinden iletişim bilgileri paylaştıklarını görebilirsiniz. Bu kanallar aracılığıyla psikiyatrist ile iletişime geçerek seans ücretleri ve randevu durumu hakkında bilgi alabilirsiniz.

Ek olarak sağlanabilecek hizmetler ve fiyatlandırma

Psikiyatri seans ücretleri dışında psikiyatri hizmeti verirken bazı durumlarda ek hizmetler de sunulabilir. Örneğin, bazı psikiyatristler hastalarına online psikiyatri hizmeti vermeyi tercih edebilir. Online psikiyatri hizmeti sayesinde hastanın psikiyatrist ile görüntülü görüşme yapması mümkün olur. Bu hizmetin ücretlendirmesi de psikiyatri seansı ücretlerinden farklılık gösterebilir. Yine bazı durumlarda psikiyatri seanslarına ek olarak psikolojik testlerin uygulanması gerekebilir. Psikolojik testlerin ücretlendirmesi de ayrıca değerlendirilmelidir.

Sigorta kapsamı

Psikiyatri tedavisi, bazı sağlık sigortaları kapsamında karşılanabilen bir hizmettir. Sağlık sigortanızın psikiyatri tedavisini kapsayıp kapsamadığını sigorta şirketinize danışarak öğrenebilirsiniz. Sigortanız psikiyatri tedavisini kapsıyorsa, psikiyatri seansı ücretlerinin bir kısmı sigorta şirketi tarafından karşılanabilir. Bu durumda sizin muayenehane veya kliniğe ödeyeceğiniz ücret daha düşük olacaktır.

Psikiyatri Seansı Ücreti Dışında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Psikiyatri seansı ücretinin yanı sıra psikiyatri hizmeti alırken dikkat etmeniz gereken başka hususlar da vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Psikiyatristin mesleki yetkinliği: Psikiyatri hizmeti alırken mutlaka tıp fakültesinden mezun olmuş, psikiyatri alanında ihtisasını tamamlamış bir psikiyatristten hizmet almalısınız. Psikiyatristin mesleki yeterliliklerini kontrol etmek için Türk Psikiyatri Derneği veya Sağlık Bakanlığı gibi kurumların internet sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
  • Psikiyatrist ile iletişim: Psikiyatri seanslarının başarılı olması için hasta ile psikiyatrist arasında güven temelli bir ilişkinin kurulması önemlidir. Bu nedenle psikiyatrist ile ilk görüşmenizde kendinizi rahat hissedip hissetmediğinize dikkat edin. Psikiyatristin size açıklayıcı bilgi verip vermediğine, sorularınızı içtenlikle cevaplayıp cevaplamadığına ve sizinle iletişime açık olup olmadığına dikkat edin.
  • Tedavi planı: Psikiyatrist, sizi muayene ettikten sonra sizin için uygun bir tedavi planı oluşturmalıdır. Bu tedavi planı ilaç tedavisini, psikoterapiyi veya her ikisini de içerebilir. Psikiyatristin size önerdiği tedavi planının sizin için anlaşılır olması ve sorularınızı sorabilme imkanı tanıması önemlidir.

Psikiyatri seansı ücretleri, psikolojik sorunlarla mücadele ederken karar verme aşamasında akıllara gelen önemli sorulardan biridir. Bu yazımızda psikiyatri seans ücretlerini etkileyen faktörlerden, ortalama fiyat aralıklarından ve dikkat edilmesi gereken diğer önemli noktalardan bahsettik.

Unutmayın, psikolojik sorunlar ihmal edilmemesi gereken sağlık sorunlarıdır. Eğer psikolojik sorunlar yaşama ihtimaliniz olduğunu düşünüyorsanız veya ruhsal sıkıntı çekiyorsanız, uzman desteği almak için çekinmeyin. Psikiyatri seansı ücretleri konusunda endişeleriniz varsa, devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerini tercih edebilirsiniz.

Ayrıca okuyun: Kişisel Gelişimde Kitap Okumanın Önemi


Psikologa-haftada-kac-kez-gidilir-1200x800.jpg

28 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sağlık, tıpkı fiziksel sağlık gibi, hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Duygusal zorluklarla mücadele ederken, davranış kalıplarımızı anlamaya çalışırken veya kişisel gelişim hedeflerimize doğru ilerlerken psikolog desteği almak oldukça faydalı olabilir. Ancak psikolog ziyareti kararını verdikten sonra akıllarda beliren önemli sorulardan biri de seans sıklığı oluyor. “Psikoloğa haftada kaç kez gitmeliyim?” sorusunun cevabı aslında oldukça kişiye özeldir.

Ayrıca okuyun: Ruhsal Sağlık ve Sporun İlişkisi

Psikolojik Durumunuz ve Terapi Hedefleriniz Seans Sıklığına Nasıl Etki Ediyor?

Terapi sürecinden en yüksek verimi almak için psikolog ile birlikte sizin için en uygun seans sıklığını belirlemek önemlidir. Bu noktada, psikoloğa gitme sebebiniz ve terapi hedeflerinizin seans sıklığı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Örneğin:

  • Akut bir durum ile mücadele edıyorsanız: Eğer yas, ayrılık, iş kaybı gibi zorlu bir yaşam olayıyla karşı karşıya kaldıysanız ve bu durumun yarattığı yoğun duygularla başa çıkmakta güçlük çekiyorsanız, haftada birden fazla seans faydalı olabilir. Bu süreçte psikologunuz size duygularınızı anlamlandırmada, baş etme becerileri geliştirip olayı sağlıklı bir şekilde atlatmanıza yardımcı olacaktır.
  • Kronik Psikolojik Rahatsızlığınız Varsa: Anksiyete, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk gibi kronik psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde ise genellikle haftada bir seans ile başlanabilir. Terapi ilerledikçe ve durumunuz iyileşme gösterdikçe seans sıklığı azaltılabilir.
  • Kişisel Gelişim Hedefleriniz Vardı: Kendinizi daha iyi tanımak, öz güveninizi artırmak, iletişim becerilerinizi geliştirmek gibi kişisel gelişim hedefleriniz varsa haftada bir seans yeterli olabilir. Bu durumda terapi, hayatınızda adım adım ilerleme kaydetmeniz için size yol gösterici bir rol üstlenecektir.

Terapi Yaklaşımının Seans Sıklığına Olan Etkisi

Psikologlar, danışanlarının durumuna göre farklı terapi yaklaşımları uygulayabilir. Seans sıklığı da bu yaklaşımlara göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin:

  • Bilişsel davranışçı terapi (BDT): BDT genellikle kısa süreli bir terapi yaklaşımı olarak bilinir. Bu yaklaşımda, düşünce kalıplarının duyguları ve davranışları nasıl etkilediği üzerinde çalışılır. Haftada bir seans ile olumlu sonuçlar elde edilebilir.
  • EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): EMDR, travmatik olayların yol açtığı olumsuz duygu ve düşüncelerin işlenmesinde kullanılan bir terapi tekniğidir. Bu teknikte seans sıklığı danışanın durumuna göre değişebilir. Bazı durumlarda haftada birden fazla seans gerekebilir.
  • Psikodinamik Terapi: Psikodinamik terapi, bilinçdışı süreçlerin davranışları nasıl etkilediğini anlamaya odaklanır. Bu yaklaşımda seanslar genellikle daha uzun aralıklarla ve uzun vadeli bir süreç olarak planlanabilir.

Bütçenizin Seans Sıklığına Etkisi ve Size Uygun Planı Bulmak

Maddi durumunuz, yukarıda da belirttiğimiz gibi terapi sürecini ve seans sıklığını etkileyen önemli bir faktördür. Psikolog ücretleri değişkenlik gösterebilir ve sık seanslar masraflarınızı artırabilir. Bu noktada size en uygun planı bulmak için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • Psikologlar ile ücret konusunu açık şekilde konuşun: İlk seanstan önce psikologlar ile ücret politikaları hakkında konuşmaktan çekinmeyin. Bazı psikologlar paket halinde seans ücretleri sunarken kimileri ise tek seans üzerinden ücretlendirme yapabilir. Size uygun olan seçeneklerden faydalanabilirsiniz.
  • Sigorta kapsamını araştırın: Sahip olduğunuz sağlık sigortasının psikolog masraflarını karşılayıp karşılamadığını öğrenmenizde fayda var. Sigortanızın terapiyi kısmen veya tamamen karşılaması durumunda seans sıklığı konusunda daha fazla esneklik elde edebilirsiniz.
  • Terapi süresini göz önünde bulundurun: Genel olarak daha seyrek seanslarla planlanan terapiler, daha sık seanslarla planlanan terapilere göre daha uzun sürebilir. Bu da toplam maliyetinizi etkileyebilir. Psikologunuz ile birlikte terapi süresine dair bir tahminde bulunarak bütçenizi daha etkin bir şekilde kullanabilirsiniz.

Psikolog ile İlişkinizin Seans Sıklığına Olan Önemi

Terapi sürecinin başarısı açısından psikolog ile kurduğunuz güven temelli ilişkinin büyük bir önemi vardır. Bu güven duygusunu geliştirmek için seans sıklığı da bir faktör olabilir.

  • Haftada bir seansın faydaları: Haftada bir seans, terapi sürecini yavaş ve dengeli bir şekilde ilerletmenize olanak tanır. Bu sayede her seansta öğrendiklerinizi günlük hayatınıza entegre etme ve bir sonraki seansta psikoloğunuza geri bildirim verme fırsatı yakalayabilirsiniz.
  • Haftada birden fazla seansın faydaları: Bazı durumlarda psikolog ile daha sık görüşmek, özellikle zorlu duygusal dönemlerden geçiyorsanız, size daha fazla destek sağlayabilir. Bu sayede psikologunuzun rehberliğinde kriz anlarını daha etkin bir şekilde yönetebilirsiniz.

Ancak unutulmamalıdır ki seans sıklığı tek başına yeterli bir faktör değildir. Psikolog ile aranızda kurulan güven duygusu, terapiye olan inancınız ve terapiden öğrendiklerinizi uygulamaya koyma isteğiniz de sürecin başarısını etkileyen önemli unsurlardır.

Terapi Sürecinde Seans Sıklığının Değiştirilmesi

Psikologlar, terapi sürecinin başında sizinle birlikte belirlenen seans sıklığını ihtiyaçlarınıza göre değiştirebilir. Örneğin, terapi ilerledikçe ve durumunuz iyileşme gösterdikçe seanslar arasındaki aralıklar uzatılabilir. Bu sayede kazanımlarınızı korumayı ve bağımsızlığınızı geliştirmeyi hedefleyebilirsiniz.

Buna karşılık, beklenmedik durumlar yaşandığında veya zorlu duygusal dönemlerden geçtiğinizde seans sıklığının artırılması gerekebilir. Bu noktada psikologunuz ile iletişim halinde olmak ve ihtiyaçlarınızı dile getirmek oldukça önemlidir.

Size Uygun Seans Sıklığını Bulmak

Psikolog ziyareti kararını verdikten sonra atılacak en önemli adımlardan biri de seans sıklığının belirlenmesidir. Bu yazıda, seans sıklığını etkileyen çeşitli faktörleri inceledik. Kişisel durumunuz, terapi hedefleriniz, uygulanan terapi yaklaşımı, zamanınız, maddi durumunuz, psikolog ile ilişkiniz ve terapi sürecindeki değişimler seans sıklığının planlanmasında rol oynayan başlıca unsurlardır.

Unutmayın, size en uygun seans sıklığını psikologunuz ile birlikte kararlaştırabilirsiniz. Terapistiniz, psikolojik durumunuzu değerlendirerek ve terapi hedeflerinizi göz önünde bulundurarak sizin için en faydalı seans planını oluşturacaktır. Bu süreçte içtenlikle düşüncelerinizi ve ihtiyaçlarınızı psikologunuz ile paylaşmanız terapiden maksimum verim almanızı sağlayacaktır.

Bütçenizin Seans Sıklığına Etkisi ve Terapi Sürecinin Devamlılığı

Önceki bölümde de değindiğimiz gibi, terapi ücretleri seans sıklığını belirleyen önemli bir faktördür. Psikolog ile görüşmelerin maliyetini karşılayabilmek için bütçenizi göz önünde bulundurmanız gerekir. Eğer haftada birden fazla seans sizin için maddi olarak zorlayıcı olacaksa, psikologunuz ile birlikte daha az sıklıkta görüşme planı yapabilirsiniz. Bu durumda seanslar arasındaki süreyi değerlendirmek için size bazı ödevler verilebilir. Bu ödevler, terapi sürecinden en iyi şekilde faydalanmanızı sağlayacaktır.

Unutmamanız gereken en önemli nokta ise terapi sürecinin devamlılığıdır. Haftada birden az görüşme planı yapsanız bile seanslara düzenli olarak devam etmek oldukça önemlidir. Düzenli devamlılık, terapiden en yüksek verimi almanızı sağlayacaktır. Eğer seanslar arasında uzun aralıklar olursa, öğrendiğiniz becerileri pekiştirmekte ve terapiden edindiğiniz kazanımları hayatınıza entegre etmekte zorlanabilirsiniz.

Psikolog ile İletişim ve Seans Sıklığı Kararı

Unutmayın ki psikolog ile açık ve dürüst bir iletişim kurmanız, terapi sürecinizin başarısı için oldukça önemlidir. Seans sıklığı konusunda da psikoloğunuza çekinmeden danışabilirsiniz. Psikologunuz, yaşadığınız duruma, terapi hedeflerinize ve kişisel koşullarınıza göre sizin için en uygun seans sıklığını belirlemenize yardımcı olacaktır.

  • Sorularınızı sormaktan çekinmeyin: Psikolog size uygun seans sıklığı önerdiğinde, aklınızdaki soruları çekinmeden sorun. Örneğin, haftada bir seans yerine iki haftada bir seansın yeterli olup olmayacağını veya daha sık seanslara ihtiyaç duyup duymadığınızı danışabilirsiniz.
  • Bütçenizi ve zamanınızı açıklayın: Psikologunuzun size en uygun planı oluşturması için bütçenizi ve haftada ne kadar zaman ayırabileceğinizi açıkça paylaşmanız faydalı olacaktır. Bu sayede, maddi durumunuza ve zaman kısıtlamalarınıza uygun bir terapi programı oluşturulabilir.

ucretsiz-psikolog-var-mi.webp

27 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Günümüzde hayatın stresi, yoğun çalışma temposu, beraberinde getirdiği kaygı ve endişeler psikolojik sorunların artmasına neden oluyor. Bu gibi durumlarda psikolojik destek almak oldukça önemlidir. Ancak psikolojik destek ücretleri bazı kişiler için erişilebilir olmayabiliyor. Bu noktada devletin sunduğu ücretsiz psikolog hizmeti devreye giriyor.

Ayrıca okuyun: Psikolojik Danışmanlıkta Ruh Sağlığı ve Kayseri’deki Uygulamalar

Devlet Hastaneleri ve Eğitim Araştırma Hastaneleri

Psikolojik sorunlarınız için ilk olarak başvurabileceğiniz yerlerden biri devlet hastaneleri ve eğitim araştırma hastaneleri. Bu hastanelerde psikologlar polikliniklerde hizmet veriyor. Ücretsiz psikolojik destek almak için hastanenin psikiyatri polikliniğine gitmeniz gerekiyor. Psikiyatrist ile görüştükten sonra psikolog randevusu alabilirsiniz.

Hastaneden ücretsiz psikolog hizmeti almak için şu adımları takip edebilirsiniz:

  • MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) üzerinden psikiyatri polikliniğine randevu oluşturun.
  • Alo 182 hattını arayarak psikiyatri polikliniğine randevu talebinde bulunabilirsiniz.
  • Hastanenin poliklinik kayıt bölümüne giderek randevu alabilirsiniz.

Dikkat edilmesi gereken noktalar:

  • Devlet hastanelerinde psikolog randevuları yoğun olabiliyor. Bu nedenle randevu almak zaman alabilir.
  • Psikolog ile yapılacak seans sayısı genellikle sınırlı oluyor.

Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri (TRSM)

Psikolojik sorunlarınız için gidebileceğiniz bir diğer yer ise Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri (TRSM). TRSM’lerde psikolog, psikiyatrist, psikiyatri hemşiresi ve sosyal hizmet uzmanı gibi farklı disiplinlerden uzmanlar birlikte çalışarak danışanlara hizmet veriyor. TRSM’lerde genellikle bireysel terapi, grup terapisi, aile terapisi gibi farklı terapi yöntemleri uygulanıyor.

TRSM’lerden ücretsiz psikolog hizmeti almak için şu adımları takip edebilirsiniz:

  • yaşadığınız ilçedeki TRSM’nin adresini ve telefon numarasını internet üzerinden veya 182 hattını arayarak öğrenebilirsiniz.
  • TRSM’yi arayarak randevu talebinde bulunabilirsiniz.

TRSM’lerde ücretsiz psikolog hizmeti almanın avantajları:

  • Devlet hastanelerine göre daha kısa sürede randevu almak mümkün olabilir.
  • Farklı terapi yöntemleri uygulanıyor olması danışanlar için daha fazla seçenek sunuyor.

Diğer Kamu Kurumları ve Üniversiteler

Bazı kamu kurumları ve üniversiteler de psikolog istihdam ederek çalışanlarına ve öğrencilerine ücretsiz psikolojik destek hizmeti sunuyor. Bu hizmeti almak için çalıştığınız kurumun insan kaynakları birimine veya öğrenciyseniz okulunuzun danışmanlık merkezine başvurmanız gerekiyor.

STK’lar ve Online Platformlar

Devlet kurumlarının yanı sıra bazı sivil toplum kuruluşları (STK) ve online platformlar da ücretsiz psikolog hizmeti sunuyor. Bu hizmetlerden faydalanmak için ilgili kurumların internet sitelerini ziyaret ederek detaylı bilgi alabilirsiniz.

Online psikolog hizmeti almanın avantajları:

  • Coğrafi konum sınırlaması olmaması.
  • Bazı platformlarda isimsiz olarak danışma yapabilme imkanı sunulması.

Online psikolog hizmeti alırken dikkat edilmesi gereken noktalar:

  • Online platformlarda hizmet veren psikologların kimliklerini ve yetkinliklerini kontrol edin.
  • Online terapi her psikolojik sorun için uygun olmayabilir. Bu nedenle psikolog ile ilk görüşmede terapi yöntemini ve sizin için uygun olup olmadığını mutlaka konuşun.

Ücretsiz Psikolog Desteğine Başvururken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Ücretsiz psikolog hizmetine başvururken bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor. Öncelikle psikolojik sorunlarınızın şiddetini değerlendirmeniz önemli. Eğer akut bir durum yaşıyorsanız veya psikotik bozukluklarınız varsa ücretsiz psikolog hizmeti sizin için yetersiz kalabilir. Bu gibi durumlarda psikiyatrist gözetimi ve gerektiğinde medikal tedaviye ihtiyaç duyabilirsiniz yetersiz kalabilir. Bu gibi durumlarda psikiyatrist gözetimi ve gerektiğinde medikal tedaviye ihtiyaç duyabilirsiniz.

Ücretsiz psikolog hizmetine başvururken ayrıca seans sayısının sınırlı olabileceğini de göz önünde bulundurmalısınız. Eğer uzun süreli bir terapiye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız ücretli psikolog desteği almayı da değerlendirebilirsiniz.

Psikolog ile ilk görüşmenizde size uygun terapi yönteminin belirlenmesi ve beklentilerinizin açıkça konuşulması önemlidir. Unutmayın psikolog sizinle kurduğu güven ilişkisine dayanarak terapi sürecini yürütür. Bu nedenle kendinizi rahat hissettiğiniz ve size güven veren bir psikolog ile çalışmaya özen gösterin.

Psikolojik Destek Almak İçin Ücretsiz Seçeneklere Yön mü Dönmelisiniz?

Psikolojik sorunlar yaşarken profesyonel destek almak oldukça önemlidir. Ancak ücretsiz seçeneklere yönelmeden önce kendi bütçenizi de değerlendirmelisiniz. Eğer imkanınız varsa psikolog ile düzenli olarak seans yapabileceğiniz bir ücretli terapiyi tercih etmeniz daha faydalı olabilir. Ücretli terapinin bazı avantajları şunlardır:

  • Daha esnek randevu seçenekleri: Devlet hastanelerinde ve TRSM’lerde randevu almak zaman alabilirken ücretli terapide randevu seçenekleri daha esnektir.
  • Daha uzun süreli terapi: Ücretli terapide seans sayısı genellikle daha fazla olabiliyor. Bu da terapi sürecinin daha verimli olmasını sağlar.
  • Terapi yöntemleri: Ücretli terapide, bilişsel davranışçı terapi, EMDR terapisi gibi farklı terapi yöntemlerini uygulama imkanı daha yüksektir.

Psikolojik sorunlar yaşamak kimsenin kendi seçimi değildir. Bu nedenle psikolojik destek almak asla utanılacak bir şey değildir. Ücretsiz psikolog hizmeti, psikolojik sorunları olan kişiler için önemli bir destek olsa da her zaman tüm ihtiyaçları karşılayamayabilir. Bütçenizi de göz önünde bulundurarak sizin için en uygun olan çözümü seçmeniz önemlidir. Unutmayın, psikolojik sağlığınıza yatırım yapmak hem kendiniz hem de çevrenizdeki insanlar için faydalı olacaktır.

Bu yazıda ücretsiz psikolog hizmeti almak isteyen kişiler için faydalı bilgiler paylaştık. Psikolojik sorunlarınız ile ilgili olarak herhangi bir soru veya tereddüt থাকması (kalması) durumunda alanında uzman bir psikolog ile görüşmekten çekinmeyin.

Psikolojik Sağlığınızı Korumak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Psikolojik sorunlar yaşamamak için psikolojik sağlığınızı korumak oldukça önemlidir. Bunun için aşağıdaki önerileri dikkate alabilirsiniz:

  • Sağlıklı beslenin ve düzenli egzersiz yapın: Yediğiniz besinler ruh halinizi ve enerji seviyenizi doğrudan etkiliyor. Düzenli egzersiz yapmak ise stresi azaltmaya ve kaygı düzeyini düşürmeye yardımcı oluyor.
  • Yeterince uyuyun: Uyku, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığınız için oldukça önemlidir. Yetişkinler için önerilen uyku süresi 7-8 saattir.
  • Stres yönetimi tekniklerini öğrenin: Derin nefes egzersizleri, yoga, meditasyon gibi teknikler stresi azaltmanıza yardımcı olabilir.
  • Hobilerinize zaman ayırın: Hobilerle uğraşmak size keyif verir ve stresten uzaklaşmanıza yardımcı olur.
  • Yakınlarınızla iletişim kurun: Arkadaşlarınız ve ailenizle sağlıklı ilişkiler kurmak psikolojik sağlığınız için oldukça önemlidir. Sorunlarınızı sevdiklerinizle paylaşmaktan çekinmeyin.
  • Kendinize zaman ayırın: Günlük rutininiz içinde kendinize zaman ayırmayı ihmal etmeyin. Bu sayede kendinizi dinleyebilir ve zihinsel olarak rahatlayabilirsiniz.

Eğer psikolojik sorunlarınız olduğunu düşünüyorsanız ücretsiz psikolog hizmeti almak için yukarıda bahsettiğimiz seçeneklerden faydalanabilirsiniz. Unutmayın, psikolojik destek almak ruh sağlığınızı korumak ve yaşam kalitenizi arttırmak için önemli bir adımdır.

Psikolojik Destek Almaktan Çekinmeyin!

Psikolojik sorunlar toplumumuzda sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle psikolojik destek almaktan çekinmeyin. Psikologlar, psikolojik sorunların üstesinden gelmenize ve daha sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olmak için eğitimli uzmanlardır.

Psikolojik destek süreci tamamen gizlidir. Psikolog ile yaptığınız görüşmeler ve paylaştığınız bilgiler gizli tutulur. Bu nedenle kendinizi rahatça ifade edebilir ve yaşadığınız sorunları çekinmeden psikolog ile konuşabilirsiniz.

Eğer psikolojik destek almaya karar verdiyseniz, ilk adımı atmakta zorlanabilirsiniz. Ancak unutmayın, psikologlar size yardımcı olmak için buradalar. Çekinmeden bir psikolog ile görüşmeye başlayın ve psikolojik sorunlarınızın üstesinden gelin.

Ayrıca okuyun: Bağımlılık Terapisi Temel İlkeler ve Yaklaşımlar


psikolog-kac-seansta-etki-eder-1200x675.jpg

26 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlarla mücadele ederken atılan en önemli adımlardan biri hiç şüphesiz uzman desteği almaktır. Psikologlar, çeşitli terapi yöntemleriyle danışanlarının yaşadığı güçlükleri aşmalarına yardımcı olur, psikolojik sağlığı ve wellbeing’i (iyi olma hali) destekler. Ancak psikolog desteğine başvurmayı düşünen pek çok kişi “acaba psikolog kaç seansta etki eder?” sorusunun cevabını merak eder.

Ayrıca okuyun: Yeme Bozukluklarıyla Mücadelede Destek Sistemleri

Psikolojik Destek Sürecinin Kişiye Göre Değişen Bir Yapısı Vardır

Öncelikle belirtmek gerekir ki psikolog desteği alma süreci kişiye özeldir. Her danışanın yaşadığı sorunlar, psikolojik durumu ve terapiye yaklaşımı birbirinden farklılık gösterir. Bu nedenle de psikolog seans sayısı tek bir kalıpla sınırlandırılamaz. Kimi danışanlar için birkaç seans yeterli olurken, kimileri için daha uzun bir süreye ihtiyaç duyulabilir.

Peki, psikolog seans sayısını etkileyen faktörler nelerdir?

Psikolog Seans Sayısını Etkileyen Faktörler

Psikolog seans sayısını etkileyen birçok faktör bulunur. Bunlardan en önemlileri ise şunlardır:

  • Yaşanan sorunun çözüm zorluğu: Bazı psikolojik durumlar, örneğin basit kaygı bozuklukları, bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerle daha kısa sürede ele alınabilir. Ancak karmaşık travma geçmişi, kişilik bozukluğu gibi durumlar daha uzun ve derinlemesine bir çalışma gerektirebilir.
  • Danışanın terapiye katılımı ve motivasyonu: Terapi sürecinin başarısında en önemli faktörlerden biri danışanın aktif katılımı ve motivasyonudur. Seanslara düzenli olarak devam etmek, verilen ödevleri yapmak ve terapiste karşı açık olmak, iyileşme sürecini hızlandırır.
  • Uygulanan terapi yöntemi: Farklı terapi ekolleri, farklı sürelerde etki gösterebilir. Örneğin, bilişsel davranışçı terapi gibi kısa süreli terapi modelleri daha hızlı sonuçlar vadederken, psikodinamik terapi gibi derinlemesine odaklanan yöntemlerde sonuç almak daha uzun zaman alabilir.
  • Danışanın yaşam tarzı ve stres düzeyi: Kişinin günlük hayatında yaşadığı stres düzeyi, terapi sürecini etkiler. Yüksek stres altında olmak, iyileşme sürecini yavaşlatabilir.

Psikolog Seans Sayısı ile İlgili Ortalama Değerler

Psikolog seans sayısı ile ilgili kesin bir bilgi vermek mümkün olmasa da, yapılan araştırmalar bize ortalama değerler hakkında fikir verebilir. Örneğin;

  • Kaygı bozukluğu: Bilişsel davranışçı terapi ile kaygı bozukluğu yaşayan kişilerde genellikle 10-20 seans sonrasında iyileşme gözlemlenmektedir.
  • Depresyon: Hafif veya orta şiddetteki depresyon vakalarında bilişsel davranışçı terapi ya da interpersonal terapi gibi yöntemlerle 15-20 seans civarında iyileşme sağlanabilmektedir.
  • Travma sonrası stres bozukluğu: Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerin ise iyileşme hissetmesi ortalama olarak 15-20 seans sürebilir.

Bu değerler yalnızca ortalama olup, kesin bir sonuç belirtmez. Önemli olan, psikoloğunuzun sizin için en uygun seans planını oluşturması ve terapi sürecini birlikte yönetmenizdir.

Psikolog ile İletişim ve Terapi Sürecine Etkisi

Seanslara düzenli devam etmekten bahsetmiştik. Ancak bu noktada psikolog ile iletişimin de önemli bir faktör olduğunu vurgulamak gerekir. Terapi süreci tek yönlü bir bilgi aktarımından ziyade, karşılıklı iletişime dayalı bir yolculuktur. Psikoloğunuz sizin sorunlarınızı anlamanıza yardımcı olacak sorular sorar, düşünce kalıplarınızı ve davranışlarınızı birlikte değerlendirir. Siz de yaşadıklarınızı, duygularınızı ve düşüncelerinizi psikoloğunuzla paylaştıkça, terapi süreci daha verimli hale gelir.

Eğer kafanıza takılan sorular varsa, psikologunuza çekinmeden sormanız önemlidir. Terapi seansları sizin için bir güvenli alan olmalı ve merak ettiğiniz her şeyi rahatça dile getirebilmelisiniz. Unutmayın, ne kadar açık ve dürüst olursanız, psikologunuz size o kadar etkili bir şekilde yardımcı olabilir.

Terapi Sürecinde Karşılaşılabilecek Zorluklar

Terapi süreci her zaman kolay ve lineer bir ilerleme göstermeyebilir. Bazı dönemlerde iyileşme belirtileri görürken, bazı dönemlerde ise durgunluk veya gerileme yaşayabilirsiniz. Bu durumlar gayet normaldir. Önemli olan, psikologunuzun rehberliğinde bu zorluklarla başa çıkmayı öğrenmektir.

Karşılaşabileceğiniz bazı zorluklardan bahsedecek olursak:

  • Motivasyon kaybı: Terapi sürecinin uzadığını düşündüğünüzde motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Bu gibi durumlarda psikoloğunuzla konuşarak terapi planını yeniden gözden geçirebilirsiniz.
  • Eski davranış kalıplarına dönüş: Terapi sırasında öğrendiğiniz yeni becerileri uygulamaya çalışırken zorlanabilir ve eski davranış kalıplarına geri dönebilirsiniz. Bu durum, pes etmemeniz gereken bir öğrenme süreci olarak düşünülebilir.
  • Duygusal çalkantılar: Terapi sürecinde geçmişle yüzleşmek veya zor duygularla başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Bu duygusal çalkantılar, iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Psikologunuz bu duyguları sağlıklı bir şekilde yönetmenize yardımcı olacaktır.

Terapi Sürecinin Sonlandırılması

Peki, terapi süreci ne zaman sona erer? Bu karar, sizin ve psikologunuzun birlikte vereceği bir karardır. Genel olarak terapi sona erdiğinde şu durumlar gözlemlenebilir:

  • Yaşadığınız psikolojik sorunların belirtilerinde azalma ya da yok olma
  • Stresle başa çıkma ve problem çözme becerilerinde gelişme
  • Yaşam kalitesinde artış
  • Kendinizi daha iyi tanıma ve duygularınızı daha sağlıklı şekilde ifade edebilme

Bazı durumlarda ise danışanlar psikolog desteğine ara vermek isteyebilir. Bu ara verme süreci de terapi sürecinin bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Psikolog Desteğine Başvururken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Eğer psikolog desteğine başvurmayı düşünüyorsanız, şu noktalara dikkat etmeniz faydalı olabilir:

  • Psikolog seçimi: Psikolog seçimi oldukça önemlidir. Size güven verebilecek, alanında uzman ve sizinle iyi bir iletişim kurabilecek bir psikolog bulmaya özen gösterin.
  • Terapi yöntemi: Farklı terapi ekolleri vardır. Psikologunuz sizin durumunuz için en uygun terapi yöntemini sizinle birlikte seçebilir.
  • Terapi süreci ve sıklığı: Psikologunuz size terapi süreci ve seans sıklığı hakkında bilgi verecektir. Bu konuda sorularınız varsa çekinmeden psikoloğunuza danışın.
  • Terapi sürecine karşı beklentileriniz: Terapi sürecinden beklentilerinizi gerçekçi tutmak önemlidir. Terapi bir sihirli değnek değildir ancak size zorluklarla başa çıkma ve yaşam kalitenizi arttırma becerileri kazandırabilir.

Terapi Sürecinden En İyi Şekilde Faydalanmak İçin Tavsiyeler

Psikolog desteğinden en iyi şekilde faydalanmak için bazı öneriler şöyledir:

  • Terapiye düzenli olarak devam edin: Seanslara düzenli olarak devam etmek, iyileşme sürecinin sürekliliğini sağlar.
  • Psikologunuza açık olun: Düşüncelerinizi, duygularınızı ve geçmişinizi psikologunuzla paylaşmaktan çekinmeyin. Ne kadar açık olursanız, psikologunuz size o kadar etkili bir şekilde yardımcı olabilir.
  • Seanslara aktif olarak katılım sağlayın: Soru sorun, verilen ödevleri yapmaya çalışın ve terapiste aktif olarak geri bildirim verin.
  • Terapi sürecini ilişki olarak görün: Psikologunuzla aranızda güven ve saygıya dayalı bir ilişki kurmanız önemlidir. Bu ilişki, iyileşme sürecinizi destekleyecektir.
  • Sabırlı olun: Terapi zaman alan bir süreçtir. Beklentilerinizi gerçekçi tutun ve sabırlı olun.

Unutmayın, psikolog desteği almak psikolojik açıdan güçlenme yolunda atacağınız en önemli adımlardan biridir. Terapi sürecine istekli bir şekilde yaklaşarak ve psikologunuzla işbirliği içinde çalışarak yaşadığınız sorunların üstesinden gelebilir ve psikolojik sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Psikolog ile İletişim ve Terapi Sürecine Etkisi

Danışan ile psikolog arasındaki iletişim, terapi sürecinin başarısını doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bu iletişimin etkin olması, hem sorunların doğru anlaşılmasını hem de danışanın iyileşme sürecine aktif katılımını sağlar. Peki, psikolog ile nasıl etkili bir iletişim kurabilirsiniz?

  • Açık ve dürüst olun: Psikolog ile kurduğunuz ilişkinin temeli açıklık ve dürüstlüğe dayanmalıdır. Yaşadığınız zorlukları, duygularınızı ve düşüncelerinizi psikoloğunuza çekinmeden anlatmak, terapi sürecinin verimliliğini artırır.
  • Soru sormaktan çekinmeyin: Terapi süreci boyunca aklınıza takılan her şeyi psikoloğunuza sorabilirsiniz. Terapistiniz size yardımcı olmak ve sizi bilgilendirmek için oradadır. Sorularınız sayesinde terapi sürecine daha aktif katılım sağlayabilir ve kendinizi daha iyi anlayabilirsiniz.
  • İhtiyaçlarınızı dile getirin: Psikolog sizin ihtiyaçlarınıza göre bir terapi planı oluşturur. Eğer seans sıklığı, kullanılan yöntemler veya süreçten duyduğunuz memnuniyetsizlik gibi durumlar varsa, bunları terapistiniz ile paylaşmaktan çekinmeyin.
  • Geri bildirim verin: Psikolog ile olan iletişim双方向lı (çift yönlü) olmalıdır. Seanslar sırasında size verilen ödevler, uygulanan teknikler ve psikologunuzun yaklaşımı hakkında geri bildirim vermek, terapi sürecinin iyileştirilmesine yardımcı olur.

Ayrıca okuyun: Sosyal Fobi ile Baş Etme Stratejileri


psikolog-1-seans-kac-saat.jpg

25 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlarla mücadele ederken profesyonel destek almak oldukça önemlidir. Bu süreçte aklınıza gelebilecek ilk sorulardan biri de psikolog seanslarının ne kadar sürdüğü olabilir. Psikolog randevusu alırken süre konusunda net bir bilgiye sahip olmak size yardımcı olacaktır.

Ayrıca okuyun: Empati Kurmanın Sırları

Ortalama Psikolog Seans Süresi Nedir?

Genel olarak psikolog seansları 45 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir. Bu süre, psikologların terapi yaklaşımına, danışanın ihtiyaçlarına ve terapi türüne göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, bilişsel davranışçı terapi gibi odak noktası net ve zaman yönetimi etkin bir şekilde kullanılan terapilerde seanslar genellikle 45 dakika civarında gerçekleşebilir. Ancak danışanın yaşadığı durum daha karmaşıksa veya derinlemesine çalışma gerektiren bir terapi uygulanıyorsa seans süresi 50 dakikaya veya 1 saate kadar uzayabilir.

Psikolog Seans Süresini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Psikolog seans süresini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bunlar:

  • Terapi yaklaşımı: Farklı terapi yaklaşımlarının kendine özgü zaman yönetimi vardır. Bazı terapilerde seanslar sık aralıklarla gerçekleşirken, bazıları daha seyrek aralıklarla yapılabilir.
  • Danışanın ihtiyaçları: Danışanın yaşadığı sorunun durumu, seans süresini etkileyen önemli bir faktördür. Daha akut ve acil müdahale gerektiren durumlarda seanslar daha sık gerçekleşebilirken, kronikleşmiş sorunlarda seanslar daha seyrek aralıklarla planlanabilir.
  • Terapi türü: Bireysel terapi, çift terapisi, aile terapisi gibi farklı terapi türleri farklı zaman yönetimine ihtiyaç duyar. Örneğin, aile terapisi seansları genellikle bireysel terapi seanslarından daha uzun sürmektedir.
  • İlk seans: Psikolog ile ilk görüşme olan ilk seans, genellikle diğer seanslardan biraz daha uzun sürmektedir. Bu seansta psikolog, danışanı tanımaya, yaşadığı sorunu anlamaya ve terapi planı oluşturmaya odaklanır.
  • Terapistin tercihi: Bazı psikologlar, danışanlarına daha fazla zaman ayırarak seansları 50 dakika veya 1 saat olarak planlamayı tercih edebilir.

Ne Kadar Süre Psikolojik Destek Almalıyım?

Psikolojik destek süresi, danışanın ihtiyaçlarına ve yaşadığı soruna göre değişmektedir. Kimi danışanlar birkaç seansta olumlu sonuçlar alırken, kimileri için daha uzun süreli bir terapi süreci gerekebilir.

Psikolog seanslarının süresi kadar seans sıklığı da önemlidir. Psikolog ile birlikte terapi planı oluştururken seans sıklığı da danışanın ihtiyaçlarına göre belirlenecektir.

Psikolog Seans Süresi ile İlgili Önemli Noktalar

  • Psikolog seans süresi, terapi sürecinin tamamı için sabit değildir. Terapi ilerledikçe seans sıklığı ve süresi psikolog ile birlikte yeniden değerlendirilebilir.
  • Bazı durumlarda psikolog, seans dışında danışana ödevler verebilir. Bu ödevler, terapi sürecini destekleyici niteliktedir.
  • Psikolog seansları dışında psikolog ile iletişim kurma ihtiyacı duyabilirsiniz. Bu gibi durumlarda psikolog ile iletişim şekli ve ücretlendirme önceden konuşulmalıdır.

Psikolog seansları ortalama olarak 45 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir. Ancak bu süre, çeşitli faktörlere göre değişebilir. Psikolog ile birlikte terapi planı oluştururken seans sıklığı ve süresi de danışanın ihtiyaçlarına göre belirlenecektir. Önemli olan, psikolojik desteği en etkin şekilde alabilmek ve olumlu sonuçlar elde etmek için psikolog ile iş birliği içinde çalışmaktır.

Ayrıca okuyun: Başarıya Giden Yolda Motivasyonun Rolü


Psikolog-ilk-gorusmede-ne-sorar-1200x800.jpg

24 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlar yaşamaya başladığınızda veya bunalım gibi dönemlerden geçtiğinizde profesyonel destek almak önemli bir adımdır. İlk defa psikolog ile görüşme yapacak olan kişiler genellikle bu görüşmenin nasıl olacağını, psikoloğun ne gibi sorular soracağını merak eder.

Ayrıca okuyun: Sağlıklı Sosyal İlişkilerde Empatinin Rolü

İlk Psikolog Görüşmesinin Amacı Nedir?

Psikolog ile yapacağınız ilk görüşmenin temel amacı sizi tanımak ve yaşadığınız sorunları anlamaktır. Psikolog, geçmişinizden bugüne yaşadıklarınız, içinde bulunduğunuz durum ve psikolojik durumunuz hakkında bilgi edinmeye çalışır. Bu bilgiler ışığında, size en uygun terapi yöntemini belirler ve terapi sürecini planlar.

Psikolog İlk Görüşmede Hangi Soruları Sorar?

Psikologlar ilk görüşmede genellikle şu tarz soruları sorar:

  • Tanışma soruları: Bu sorular birbirinizi tanımanıza yardımcı olur. Psikolog size isminizi, yaşınızı, mesleğinizi ve medeni durumunuzu sorabilir.

  • Yaşam tarzınız ve alışkanlıklarınız hakkında sorular: Psikolog, uyku düzeniniz, beslenme alışkanlıklarınız, spor yapıp yapmadığınız ve alkol veya sigara kullanımı gibi konular hakkında sorular sorabilir. Bu soruların amacı, yaşam tarzınızın ruh sağlığınızı nasıl etkilediğini değerlendirmektir.

  • Aile geçmişiniz hakkında sorular: Psikolog, ailenizden herhangi birinin psikolojik bir rahatsızlık geçirip geçirmediğini veya aile içi ilişkilerinizin nasıl olduğunu sorabilir. Aile geçmişiniz, ruh sağlığınız üzerinde etkili olabilecek faktörlerden biridir.

  • Psikolojik Geçmişiniz Hakkında Sorular: Daha önce psikolojik sorunlar yaşayıp yaşamadığınız, psikolojik tedavi görüp görmediğiniz veya ilaç kullanıp kullanmadığınızı sorabilir. Bu bilgiler, psikologun size en uygun tedavi yöntemini seçmesine yardımcı olur.

  • Şikayetleriniz hakkında sorular: Bu sorular, psikolog için en önemli sorulardır. Psikolog, sizi psikolog ile görüşmeye iten nedenleri, yaşadığınız duyguları, düşünceleri ve davranış değişikliklerini detaylı bir şekilde öğrenmek ister. Bu noktada yaşadığınız sorunları açık ve dürüst bir şekilde anlatmanız önemlidir.

  • Terapi beklentileriniz hakkında sorular: Psikolog, terapiden ne beklediğinizi, bu süreçten nasıl faydalanmayı umduğunuzu sorabilir. Terapi beklentilerinizi açık bir şekilde paylaşmanız, psikologun terapi sürecini sizin ihtiyaçlarınıza göre yönlendirmesine yardımcı olur.

Ek olarak psikolog, şu tarz sorular da sorabilir:

  • Stresle başa çıkma yöntemleriniz nelerdir?
  • Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
  • Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir?
  • Gelecek hakkında nasıl düşünüyorsunuz?
  • Daha önce krizlerle nasıl başa çıktınız?
  • Destek gördüğünüz kişiler var mı?

Psikologun soracağı sorular, yaşadığınız spesifik duruma göre değişiklik gösterebilir. Ancak yukarıda belirttiğimiz sorular, psikologların ilk görüşmede sıklıkla sordukları sorular arasındadır.

Psikolog ile İlk Görüşmede Neler Konuşulur?

Psikolog ile ilk görüşmenizde soruların yanı sıra yaşadığınız sorunlar ve bunların günlük hayatınızı nasıl etkilediği hakkında konuşursunuz. Bu konuşma sırasında psikolog size yol gösterici sorular sorarak yaşadıklarınızı daha detaylı anlamanıza yardımcı olur.

İlk görüşmede konuşulabilecek konulara bazı örnekler verecek olursak:

  • Stres ve kaygı: Eğer stres, kaygı veya panik atak gibi sorunlar yaşıyorsanız, bu durumların ne zaman başladığını, tetikleyen faktörleri ve günlük hayatınızı nasıl etkilediğini psikolog ile konuşabilirsiniz.
  • Depresyon: Depresyon belirtileri yaşıyorsanız, neler hissettiğinizi, ne gibi düşüncelere sahip olduğunuzu ve bu durumun işinizi, sosyal hayatınızı ve uyku düzeninizi nasıl etkilediğini anlatabilirsiniz.
  • İlişki problemleri: Eğer ilişkinizde sorunlar yaşıyorsanız, bu sorunların neler olduğunu, ne zaman başladığını ve nasıl hissettiğinizi psikolog ile paylaşabilirsiniz.
  • Travma: Geçmişte yaşadığınız zor bir olay sizi etkilemeye devam ediyorsa, bu olay hakkında psikolog ile konuşabilir ve yaşadığınız zorlukları anlatabilirsiniz.
  • Özgüven sorunları: Özgüven eksikliği ile mücadele ediyorsanız, bu durumun günlük hayatınızda size nasıl zorluk çıkardığını ve kendinizi nasıl hissettiğinizi psikolog ile paylaşabilirsiniz.

Psikolog ile konuşurken yaşadığınız zorlukları ve duyguları açık bir şekilde ifade etmeniz önemlidir. Psikolog sizi yargılamadan dinler ve yaşadıklarınızın üstesinden gelmenize yardımcı olur.

İlk Psikolog Randevusundan Sonra Neler Olur?

İlk psikolog randevunuzdan sonra psikolog yaşadıklarınızı değerlendirir ve size uygun bir tedavi planı oluşturur. Bu plan, yaşadığınız soruna göre değişebilir ve bireysel terapi, grup terapisi, bilişsel davranışçı terapi gibi farklı yöntemleri içerebilir.

Psikolog size tedavi planını ve bu süreçte neler beklemeniz gerektiğini açıklayacaktır. Ayrıca terapi süresince size soru sormanız ve yaşadığınız her şeyi psikolog ile paylaşmanız gerektiğini belirtecektir.

Eğer psikolog size uygun olmadığını düşünüyorsanız, başka bir psikolog ile görüşme yapabilirsiniz. Psikolog bulmakta zorlanıyorsanız psikiyatri klinikleri, psikiyatri hastaneleri veya psikologların kayıtlı olduğu online platformlardan yararlanabilirsiniz.

Psikolojik Destek Almaktan Çekinmeyin!

Psikolojik sorunlar yaşamak her insanın başına gelebilecek bir durumdur. Önemli olan yaşadığınız sorunlarla tek başınıza mücadele etmemek ve profesyonel destek almaktır. Psikolog ile görüşmek zayıflık değil, aksine gücü ve cesareti gösterir. Psikolojik destek almak, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmenize yardımcı olur.

Eğer psikolojik sorunlar yaşıyorsanız veya ruh sağlığınızı korumak istiyorsanız bir psikolog ile görüşmeyi ihmal etmeyin. Unutmayın, sağlıklı olmak sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda ruhsal sağlık ile de yakından ilişkilidir.

Psikolog ile İlk Görüşmede Neler Beklemelisiniz?

Psikolog ile ilk görüşmeniz sırasında neler beklemeniz gerektiğini bilmek, sizin kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayabilir. İşte ilk görüşmenizde genellikle neler olacağına dair bir özet:

Tanışma ve soru-cevap

Görüşmeye başladığınızda psikolog muhtemelen kendini tanıtacak ve size rahatlamanız için zaman tanıyacaktır. Ardından yukarıda bahsettiğimiz soruları sorarak sizi daha iyi tanımaya çalışacaktır. Bu soruları cevaplarken aklınıza takılan her şeyi sorabilir ve yaşadıklarınız hakkında detaylı bilgi verebilirsiniz.

Psikolog sizi dinler

Psikolog sizin anlattıklarınızı dikkatle dinleyecek ve yargılamadan yaklaşacaktır. Bu süreçte kendinizi ifade etmekte zorlanıyorsanız, psikolog size yol gösterici sorular sorarak anlatımınızı kolaylaştıracaktır.

Psikologun değerlendirmesi

Psikolog sizi dinledikten sonra yaşadığınız sorunları değerlendirecek ve size olası tanılar hakkında bilgi verebilir. Ancak unutmayın ki kesin tanı genellikle ilk görüşmede konulmaz. Tanı koyma süreci, ilerleyen seanslarda psikolog ile birlikte yürütülen bir çalışmadır.

Terapi planı

Psikolog, sizin ihtiyaçlarınıza ve yaşadıklarınıza uygun bir terapi planı öner může. Bu plan, terapi süresince uygulanacak yöntemleri ve seans sıklığını kapsayabilir. Terapi planı sizin onayınız dahilinde oluşturulur ve ihtiyaç duyulursa ilerleyen seanslarda değiştirebilir.

Sonraki adımlar

İlk görüşmenin sonunda psikolog size sonraki adımlar hakkında bilgi verecektir. İkinci bir randevu planlayabilir veya size kendi başınıza yapabileceğiniz önerilerde bulunabilir.

İlk görüşmenin süresi genellikle 45 ila 60 dakika arasındadır. Bu süre içerisinde tüm sorunlarınızı detaylı bir şekilde anlatmanız mümkün olmayabilir. Ancak önemli olan, yaşadığınız en temel sıkıntıları psikologa aktarmanız ve terapi sürecine başlama kararınızı vermenizdir.

Ayrıca okuyun: Stresle Başa Çıkmanın Bilimsel Yolları


Sır Psikoloji

Günümüzde yaşam koşullarının hızla değişmesi, bireyleri psikolojik, sosyal ve akademik yönden pek çok sorunla yüz yüze getirmektedir. Sorunlarımızla başa çıkabilmek için yalnızca kişisel gayretlerimiz yeterli gelememekte profesyonel bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır.

Bizler bu ihtiyacı fark edip 2016 yılında Sır Psikoloji Aile Danışma Merkezini kurduk.Kurumumuz T.C. Kayseri Valiliği tarafından ruhsatlandırılmış Aile Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı özel bir kurumdur.

Amacımız, bireylerin yaşam kalitelerini artmasını sağlayıp, bireysel iyilik hallerine, psikososyal gelişimlerine katkı sağlamak bunun içinde Psikoloji biliminin bilgi ve birikimlerini danışanlarımızın hizmetine sunmaktır.

Copyright by Sır Psikoloji 2020. All rights reserved.