Blog

Sır Psikoloji

Blog

Psikolog-ilk-gorusmede-ne-sorar-1200x800.jpg

24 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlar yaşamaya başladığınızda veya bunalım gibi dönemlerden geçtiğinizde profesyonel destek almak önemli bir adımdır. İlk defa psikolog ile görüşme yapacak olan kişiler genellikle bu görüşmenin nasıl olacağını, psikoloğun ne gibi sorular soracağını merak eder.

Ayrıca okuyun: Sağlıklı Sosyal İlişkilerde Empatinin Rolü

İlk Psikolog Görüşmesinin Amacı Nedir?

Psikolog ile yapacağınız ilk görüşmenin temel amacı sizi tanımak ve yaşadığınız sorunları anlamaktır. Psikolog, geçmişinizden bugüne yaşadıklarınız, içinde bulunduğunuz durum ve psikolojik durumunuz hakkında bilgi edinmeye çalışır. Bu bilgiler ışığında, size en uygun terapi yöntemini belirler ve terapi sürecini planlar.

Psikolog İlk Görüşmede Hangi Soruları Sorar?

Psikologlar ilk görüşmede genellikle şu tarz soruları sorar:

  • Tanışma soruları: Bu sorular birbirinizi tanımanıza yardımcı olur. Psikolog size isminizi, yaşınızı, mesleğinizi ve medeni durumunuzu sorabilir.

  • Yaşam tarzınız ve alışkanlıklarınız hakkında sorular: Psikolog, uyku düzeniniz, beslenme alışkanlıklarınız, spor yapıp yapmadığınız ve alkol veya sigara kullanımı gibi konular hakkında sorular sorabilir. Bu soruların amacı, yaşam tarzınızın ruh sağlığınızı nasıl etkilediğini değerlendirmektir.

  • Aile geçmişiniz hakkında sorular: Psikolog, ailenizden herhangi birinin psikolojik bir rahatsızlık geçirip geçirmediğini veya aile içi ilişkilerinizin nasıl olduğunu sorabilir. Aile geçmişiniz, ruh sağlığınız üzerinde etkili olabilecek faktörlerden biridir.

  • Psikolojik Geçmişiniz Hakkında Sorular: Daha önce psikolojik sorunlar yaşayıp yaşamadığınız, psikolojik tedavi görüp görmediğiniz veya ilaç kullanıp kullanmadığınızı sorabilir. Bu bilgiler, psikologun size en uygun tedavi yöntemini seçmesine yardımcı olur.

  • Şikayetleriniz hakkında sorular: Bu sorular, psikolog için en önemli sorulardır. Psikolog, sizi psikolog ile görüşmeye iten nedenleri, yaşadığınız duyguları, düşünceleri ve davranış değişikliklerini detaylı bir şekilde öğrenmek ister. Bu noktada yaşadığınız sorunları açık ve dürüst bir şekilde anlatmanız önemlidir.

  • Terapi beklentileriniz hakkında sorular: Psikolog, terapiden ne beklediğinizi, bu süreçten nasıl faydalanmayı umduğunuzu sorabilir. Terapi beklentilerinizi açık bir şekilde paylaşmanız, psikologun terapi sürecini sizin ihtiyaçlarınıza göre yönlendirmesine yardımcı olur.

Ek olarak psikolog, şu tarz sorular da sorabilir:

  • Stresle başa çıkma yöntemleriniz nelerdir?
  • Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
  • Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir?
  • Gelecek hakkında nasıl düşünüyorsunuz?
  • Daha önce krizlerle nasıl başa çıktınız?
  • Destek gördüğünüz kişiler var mı?

Psikologun soracağı sorular, yaşadığınız spesifik duruma göre değişiklik gösterebilir. Ancak yukarıda belirttiğimiz sorular, psikologların ilk görüşmede sıklıkla sordukları sorular arasındadır.

Psikolog ile İlk Görüşmede Neler Konuşulur?

Psikolog ile ilk görüşmenizde soruların yanı sıra yaşadığınız sorunlar ve bunların günlük hayatınızı nasıl etkilediği hakkında konuşursunuz. Bu konuşma sırasında psikolog size yol gösterici sorular sorarak yaşadıklarınızı daha detaylı anlamanıza yardımcı olur.

İlk görüşmede konuşulabilecek konulara bazı örnekler verecek olursak:

  • Stres ve kaygı: Eğer stres, kaygı veya panik atak gibi sorunlar yaşıyorsanız, bu durumların ne zaman başladığını, tetikleyen faktörleri ve günlük hayatınızı nasıl etkilediğini psikolog ile konuşabilirsiniz.
  • Depresyon: Depresyon belirtileri yaşıyorsanız, neler hissettiğinizi, ne gibi düşüncelere sahip olduğunuzu ve bu durumun işinizi, sosyal hayatınızı ve uyku düzeninizi nasıl etkilediğini anlatabilirsiniz.
  • İlişki problemleri: Eğer ilişkinizde sorunlar yaşıyorsanız, bu sorunların neler olduğunu, ne zaman başladığını ve nasıl hissettiğinizi psikolog ile paylaşabilirsiniz.
  • Travma: Geçmişte yaşadığınız zor bir olay sizi etkilemeye devam ediyorsa, bu olay hakkında psikolog ile konuşabilir ve yaşadığınız zorlukları anlatabilirsiniz.
  • Özgüven sorunları: Özgüven eksikliği ile mücadele ediyorsanız, bu durumun günlük hayatınızda size nasıl zorluk çıkardığını ve kendinizi nasıl hissettiğinizi psikolog ile paylaşabilirsiniz.

Psikolog ile konuşurken yaşadığınız zorlukları ve duyguları açık bir şekilde ifade etmeniz önemlidir. Psikolog sizi yargılamadan dinler ve yaşadıklarınızın üstesinden gelmenize yardımcı olur.

İlk Psikolog Randevusundan Sonra Neler Olur?

İlk psikolog randevunuzdan sonra psikolog yaşadıklarınızı değerlendirir ve size uygun bir tedavi planı oluşturur. Bu plan, yaşadığınız soruna göre değişebilir ve bireysel terapi, grup terapisi, bilişsel davranışçı terapi gibi farklı yöntemleri içerebilir.

Psikolog size tedavi planını ve bu süreçte neler beklemeniz gerektiğini açıklayacaktır. Ayrıca terapi süresince size soru sormanız ve yaşadığınız her şeyi psikolog ile paylaşmanız gerektiğini belirtecektir.

Eğer psikolog size uygun olmadığını düşünüyorsanız, başka bir psikolog ile görüşme yapabilirsiniz. Psikolog bulmakta zorlanıyorsanız psikiyatri klinikleri, psikiyatri hastaneleri veya psikologların kayıtlı olduğu online platformlardan yararlanabilirsiniz.

Psikolojik Destek Almaktan Çekinmeyin!

Psikolojik sorunlar yaşamak her insanın başına gelebilecek bir durumdur. Önemli olan yaşadığınız sorunlarla tek başınıza mücadele etmemek ve profesyonel destek almaktır. Psikolog ile görüşmek zayıflık değil, aksine gücü ve cesareti gösterir. Psikolojik destek almak, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmenize yardımcı olur.

Eğer psikolojik sorunlar yaşıyorsanız veya ruh sağlığınızı korumak istiyorsanız bir psikolog ile görüşmeyi ihmal etmeyin. Unutmayın, sağlıklı olmak sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda ruhsal sağlık ile de yakından ilişkilidir.

Psikolog ile İlk Görüşmede Neler Beklemelisiniz?

Psikolog ile ilk görüşmeniz sırasında neler beklemeniz gerektiğini bilmek, sizin kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayabilir. İşte ilk görüşmenizde genellikle neler olacağına dair bir özet:

Tanışma ve soru-cevap

Görüşmeye başladığınızda psikolog muhtemelen kendini tanıtacak ve size rahatlamanız için zaman tanıyacaktır. Ardından yukarıda bahsettiğimiz soruları sorarak sizi daha iyi tanımaya çalışacaktır. Bu soruları cevaplarken aklınıza takılan her şeyi sorabilir ve yaşadıklarınız hakkında detaylı bilgi verebilirsiniz.

Psikolog sizi dinler

Psikolog sizin anlattıklarınızı dikkatle dinleyecek ve yargılamadan yaklaşacaktır. Bu süreçte kendinizi ifade etmekte zorlanıyorsanız, psikolog size yol gösterici sorular sorarak anlatımınızı kolaylaştıracaktır.

Psikologun değerlendirmesi

Psikolog sizi dinledikten sonra yaşadığınız sorunları değerlendirecek ve size olası tanılar hakkında bilgi verebilir. Ancak unutmayın ki kesin tanı genellikle ilk görüşmede konulmaz. Tanı koyma süreci, ilerleyen seanslarda psikolog ile birlikte yürütülen bir çalışmadır.

Terapi planı

Psikolog, sizin ihtiyaçlarınıza ve yaşadıklarınıza uygun bir terapi planı öner může. Bu plan, terapi süresince uygulanacak yöntemleri ve seans sıklığını kapsayabilir. Terapi planı sizin onayınız dahilinde oluşturulur ve ihtiyaç duyulursa ilerleyen seanslarda değiştirebilir.

Sonraki adımlar

İlk görüşmenin sonunda psikolog size sonraki adımlar hakkında bilgi verecektir. İkinci bir randevu planlayabilir veya size kendi başınıza yapabileceğiniz önerilerde bulunabilir.

İlk görüşmenin süresi genellikle 45 ila 60 dakika arasındadır. Bu süre içerisinde tüm sorunlarınızı detaylı bir şekilde anlatmanız mümkün olmayabilir. Ancak önemli olan, yaşadığınız en temel sıkıntıları psikologa aktarmanız ve terapi sürecine başlama kararınızı vermenizdir.

Ayrıca okuyun: Stresle Başa Çıkmanın Bilimsel Yolları


Bir-insan-ne-zaman-psikologa-gitmeli.jpg

23 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Günlük hayatın koşuşturmacası içinde bazen psikolojik olarak zorlandığımızı hissedebiliriz. Bu zorlanmaların bazıları geçici olsa da bazıları ise günlük yaşam kalitemizi önemli ölçüde etkileyebilir.

Ayrıca okuyun: Başarılı Bir Kariyer İçin İş Hayatında Psikoloji

Psikolojik Sağlığın Önemi

Psikolojik sağlık, tıpkı fiziksel sağlık gibi hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Dengeli ve mutlu bir yaşam sürebilmek için duygusal, düşünsel ve davranışsal olarak iyi durumda olmamız gerekir. Ancak çeşitli nedenlerle psikolojik sorunlar yaşayabilir ve bu sorunlar hayatımızı olumsuz yönde etkileyebilir.

Ne Zaman Psikoloğa Gitmeli?

Psikoterapi, psikolojik sorunların tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir. Ancak psikolojik sorun yaşamadan da psikolog desteği almak mümkündür. Peki, bir insanın psikoloğa gitmesi gereken durumlar nelerdir?

Aşırı stres ve kaygı ile baş edememe

Stres ve kaygı, hayatın bir parçasıdır. Ancak bu duygular günlük yaşamımızı önemli ölçüde zorlaştırmaya başladığında psikolog desteği almak faydalı olabilir. Eğer sürekli bir endişe hali içindeyseniz, işlerinizi aksatacak kadar kaygı duyuyorsanız, stres kaynaklarını yönetemekte zorlanıyorsanız bir psikolog ile görüşmeyi düşünebilirsiniz.

Psikolog, stres ve kaygı ile başa çıkabilmeniz için çeşitli teknikler öğretebilir. Bu teknikler sayesinde olaylara daha objektif bakabilir, stres yönetimi becerilerinizi geliştirebilir ve kaygı düzeyinizi azaltabilirsiniz.

Depresyon belirtileri

Depresyon, uzun süreli üzüntü hali, keyifsizlik, enerji düşüklüğü gibi belirtilerle kendini gösteren ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Eğer kendinizi sürekli üzgün ve mutsuz hissediyorsanız, eskiden keyif aldığınız aktivitelere karşı ilginizi kaybettiyseniz, iştahınızda veya uyku düzeninizde değişiklikler yaşıyorsanız depresyon belirtisi olabilir. Bu tarz durumlarda mutlaka bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşmeniz gerekir.

Erken dönemde tanı ve tedavi edilen depresyon, olumlu sonuçlanma ihtimali yüksek olan bir rahatsızlıktır. Psikolog, bilişsel davranışçı terapi gibi çeşitli yöntemlerle depresyon belirtilerini azaltmanıza yardımcı olabilir.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)

Travma yaşamak, psikolojik olarak yıpratıcı bir deneyimdir. Bir kaza, doğal afet, şiddet olayı gibi travmatik olaylar sonrasında Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) gelişebilir. TSSB belirtileri arasında geçmişe takılı kalma, kabuslar görme, tetikleyicilerden kaçınma, aşırı uyarılma gibi durumlar bulunabilir.

Eğer travmatik bir olay sonrasında zorlanıyorsanız ve bu durum günlük hayatınızı etkiliyorsa psikolog desteği almanız oldukça önemlidir. Psikolog, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi yöntemlerle travmanın etkilerini azaltmanıza yardımcı olabilir.

İlişkilerde yaşanan zorluklar

İlişkiler, hayatımızın önemli bir parçasıdır. Ancak bazen ilişkilerde sorunlar yaşayabilir ve bu sorunlar çözümsüz bir hal alabilir. İletişimsizlik, güvensizlik, kıskançlık, öfke kontrolünde güçlük gibi durumlar ilişkileri zedeleyebilir. Bu tarz durumlarda çift terapisi almak faydalı olabilir.

Çift terapisi, psikolog eşliğinde ilişki problemlerinin çözüme kavuşturulması sürecidir. Psikolog, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarına, iletişim becerilerini geliştirmelerine ve çatışmaları sağlıklı bir şekilde çözmelerine yardımcı olur.

Özgüven eksikliği ve olumsuz benlik algısı

Özgüven, sağlıklı bir yaşam sürmenin temel taşlarından biridir. Ancak bazı insanlar kendilerine yeterince güvenmeyebilirler ve olumsuz bir benlik algısına sahip olabilirler. Bu durum, hayattan keyif alamamaya, çeşitli fırsatlardan vazgeçmeye ve ilişkilerde zorluk yaşamaya neden olabilir.

Eğer kendinizi sürekli eleştiriyorsanız, başarısızlığa odaklanıyorsanız ve başkalarından onay alma ihtiyacı duyuyorsanız özgüven eksikliği yaşıyor olabilirsiniz. Bu tarz durumlarda psikolog desteği almak, özgüveninizi geliştirmenize ve kendinizle olan ilişkinizi iyileştirmenize yardımcı olabilir. Psikolog, bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerle olumsuz düşünce kalıplarınızı değiştirmenize ve kendinize karşı daha şefkatli olmanıza yardımcı olabilir.

Yeme bozuklukları

Yeme bozuklukları, kişinin yeme davranışlarını ve vücut imajını olumsuz yönde etkileyen psikolojik rahatsızlıklardır. Anorexia nervosa (aşırı kilo alma korkusu), bulimia nervosa (aşırı yeme atakları ve sonrasında kusma davranışı) ve yeme atakları bozukluğu en sık görülen yeme bozuklukları arasındadır. Eğer yeme davranışlarınızda değişiklikler yaşıyorsanız, vücut ağırlığınızı takıntı haline getirdiyseniz veya sağlığınızı riske atacak şekilde besleniyorsanız bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşmeniz gerekir.

Erken dönemde tanı ve tedavi edilen yeme bozuklukları olumlu sonuçlanma ihtimali yüksek olan rahatsızlıklardır. Psikolog veya psikiyatrist, bilişsel davranışçı terapi ve aile terapisi gibi yöntemlerle yeme bozukluklarının tedavisinde rol oynayabilir.

Bağımlılık sorunları

Madde bağımlılığı (alkol, sigara, uyuşturucu madde gibi) ve davranışsal bağımlılıklar (oyun bağımlılığı, internet bağımlılığı gibi) hayat kalitesini ciddi bir şekilde düşürebilir. Kişinin işini, ailesini ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen bağımlılık sorunlarında mutlaka psikolog desteği almak gerekir. Psikolog, bağımlılığın altında yatan nedenleri keşfetmenize, bağımlılık yapan madde veya davranışlardan uzak durma becerileri kazandırmanıza ve sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirmenize yardımcı olabilir.

Cinsel işlev bozuklukları

Cinsel işlev bozuklukları, cinsel isteksizlik, sertleşme sorunu, orgazm olamama, erken boşalma gibi çeşitli sorunları kapsayan bir terimdir. Bu tarz sorunlar, cinsel hayatı olumsuz yönde etkileyebilir ve çiftlerin ilişkilerini zedeleyebilir. Cinsel işlev bozukluklarında psikolog desteği almak oldukça faydalıdır. Psikolog, bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerle cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde rol oynayabilir.

Kişilik bozuklukları

Kişilik bozuklukları, kişinin davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını etkileyen kalıcı kişilik örüntüleridir. Bu kişilik örüntüleri, kişinin günlük yaşamını ve ilişkilerini önemli ölçüde zorlaştırabilir. Kişilik bozuklukları çeşitli tiplerde ortaya çıkabilir. Eğer benlik saygısında sorun yaşama, aşırı duygusallık, güvensizlik, antisosyal davranışlar gibi belirtiler yaşıyorsanız bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşmeniz gerekebilir. Kişilik bozukluklarının tedavisi uzun vadeli bir süreçtir. Psikolog veya psikiyatrist, psikoterapi gibi yöntemlerle kişilik bozukluklarının olumsuz etkilerini azaltmaya çalışır.

Ayrıca okuyun: Hedef Belirleme ve Motivasyonun Sürdürülmesi


Psikolog-mu-yoksa-psikiyatrist-mi.webp

22 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlar yaşamak… İster anksiyete bozukluğu olsun isterse stresle başa çıkmakta güçlük çekmek olsun, hepimiz hayatımızın bir döneminde psikolojik destek alma ihtiyacı hissedebiliriz. Ancak psikolojik destek arayışına girdiğimizde karşımıza çıkan “psikolog” ve “psikiyatrist” unvanları kafa karışıklığı yaratabiliyor. Bu iki uzmanlık alanı birbirleriyle bağlantılı olsa da aslında görev tanımları ve çalışma şekilleri farklılık gösteriyor. Dolayısıyla yaşadığımız soruna en doğru müdahaleyi yapan uzmana gitmek büyük önem taşıyor.

Ayrıca okuyun: Zorlu Zamanlarda Pozitif Kalmanın Yolları

Psikolog Kimdir? Ne İş Yapar?

Psikolog, davranış bilimi olarak da adlandırılan psikoloji alanında lisans eğitimini tamamlamış ve ruh sağlığı alanında uzmanlaşmış bir profesyoneldir. Psikologlar, insanların düşünce biçimlerini, davranışlarını, duygularını ve kişilik özelliklerini bilimsel yöntemler kullanarak değerlendirir. Bu değerlendirmeler sonucunda ise danışanların yaşadıkları psikolojik sorunların kaynağını tespit etmeye ve bu sorunların çözümüne yönelik çeşitli psikoterapi teknikleri uygular.

Psikologlar ilaç tedavisi verme yetkisine sahip değildir. Ancak danışanının durumuna göre psikiyatrist ile birlikte çalışarak, ilaç tedavisinin yanında psikoterapi desteği de sağlayabilir.

Psikolog Hangi Sorunlarda Yardımcı Olur?

Psikologlar geniş bir yelpazede psikolojik sorunlarda destek sunar. Bu sorunların bazıları şunlardır:

  • Anksiyete bozuklukları: Genel anksiyete bozukluğu, panik atak, sosyal fobi, özgül fobi gibi kaygı ve korku durumlarında psikologlar bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi çeşitli psikoterapi teknikleri uygulayarak kaygı düzeyini azaltmaya ve baş etme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
  • Depresyon: Psikologlar, depresyonun belirtilerini azaltmaya ve kişinin günlük yaşam kalitesini arttırmaya yönelik psikoterapi teknikleri uygular.
  • İlişki problemleri: Çift terapisi alanında uzmanlaşmış psikologlar, çiftlerin iletişim becerilerini geliştirmelerine, çatışmaları çözmelerine ve ilişkilerini güçlendirmelerine yardımcı olur.
  • Özgüven eksikliği: Psikologlar, öz güven eksikliği yaşayan kişilerin kendilerini daha iyi tanımalarına, olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmelerine ve öz güvenlerini arttırmalarına yardımcı olur.
  • Stres yönetimi: Stres kaynaklarını tespit ederek ve baş etme becerilerini geliştirerek psikologlar, kişinin stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmesini sağlar.
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TEPT): Psikologlar, travmatik bir olay sonrasında ortaya çıkan ruhsal belirtilerin hafifletilmesine ve kişinin yaşadıklarını sağlıklı bir şekilde anlamlandırmasına yardımcı olur.
  • Yeme bozuklukları: Anoreksiya nervoza, bulimia nervoza gibi yeme bozukluklarında psikologlar, yeme davranışlarını düzenlemek ve sağlıklı bir bedene kavuşmak için danışanlarına destek verir.
  • Uyku problemleri: Uykusuzluk çeken veya uyku kalitesi düşük olan kişilere uyku hijyeni tekniklerini öğreterek daha sağlıklı bir uyku düzeni oluşturmalarına yardımcı olur.
  • Öğrenme güçlüğü: Disleksi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar ve yetişkinlere psikologlar, öğrenme becerilerini geliştirmeleri ve okul başarısını arttırmaları için çeşitli psikoterapi teknikleri uygular.

Psikolog mu Psikiyatrist mi? Seçim Nasıl Yapılmalı?

Psikologların geniş bir yelpazede psikolojik sorunlarda destek sunduğunu öğrendik. Ancak bazen yaşadığımız psikolojik sorunlar günlük yaşam aktivitelerimizi ciddi anlamda etkileyebiliyor veya biyolojik kökenli olabiliyor. Bu gibi durumlarda psikolog desteğinin yanı sıra ilaç tedavisine de ihtiyaç duyulabilir. İşte bu noktada psikiyatrist devreye giriyor.

Psikiyatrist kimdir? Psikiyatrist, tıp fakültesini bitirdikten sonra psikiyatri alanında uzmanlık eğitimi almış bir ruh sağlığı uzmanıdır. Psikiyatristler, psikologlardan farklı olarak ilaç yazma yetkisine sahiptir. Dolayısıyla depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni gibi biyolojik kökenli olduğu düşünülen psikolojik rahatsızlıklarda ilaç tedavisiyle hastalığın seyrini kontrol altına alabilirler.

Peki, psikolojik bir sorun yaşadığımızda psikolog mu psikiyatrist mi tercih etmeliyiz? Bu karar, aslında yaşadığınız sorunun özelliklerine ve seyrine göre verilir.

  • Hafif veya orta şiddetteki psikolojik sorunlar (anksiyete bozuklukları, stres, ilişki problemleri, özgüven eksikliği gibi) için genellikle psikolog desteği yeterlidir. Psikologlar, bu gibi durumlarda bilişsel davranışçı terapi (BDT), EMDR (göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) gibi psikoterapi teknikleri uygulayarak olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye, baş etme becerilerini geliştirmeye ve kişinin psikolojik durumunu iyileştirmeye yardımcı olur.

  • Yaşadığınız psikolojik sorun günlük yaşam aktivitelerinizi ciddi anlamda etkiliyorsa veya belirtileriniz biyolojik faktörlerden kaynaklanıyor gibi görünüyorsa (uykusuzluk, iştah kaybı, halsizlik gibi fiziksel belirtiler eşlik ediyorsa) o zaman bir psikiyatrist ile görüşmeniz faydalı olabilir. Psikiyatrist, gerekli muayene ve tetkikler sonrasında tanı koyacak ve ilaç tedavisiyle semptomları kontrol altına almaya çalışacaktır. Psikiyatrist ilaç tedavisine ek olarak psikoterapiye de yönlendirebilir. Bu durumda psikiyatrist ile birlikte çalışan bir psikologdan psikoterapi desteği alabilirsiniz.

Uzun lafın kısası: Psikolojik bir sorun yaşadığınızda öncelikle bir psikolog ile görüşmeniz önerilir. Psikolog, yaşadığınız sorunun kaynağını tespit edecek ve size en uygun tedavi yöntemini önerecektir. Gerekli görülürse sizi bir psikiyatriste yönlendirebilir.

Psikolog seçimi yaparken de dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Psikoloğun psikoterapi tekniklerinden hangilerinde uzmanlaştığına, çalışma alanlarına ve danışan yorumlarına bakarak size en uygun psikoloğu seçebilirsiniz.

Unutmayın, psikolojik sorunlar yaşamak asla utanılacak bir şey değildir. Erken dönemde uzman desteği almak, hem yaşam kalitenizi arttırır hem de sorunların daha da kronikleşmesini önler.

Ayrıca okuyun: Negatif Düşüncelerle Başa Çıkma Yolları


Konyada-hangi-hastanede-psikolog-var.jpg

21 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Kayseri’de ruhsal sağlığınızı korumak ve geliştirmek için psikolog desteğine ihtiyaç duyabilirsiniz.

Ayrıca okuyun: Depresyonun Nedenleri ve Tedavi Seçenekleri

Kayseri Devlet Hastanelerinde Psikolog Bulunuyor mu?

Kayseri’deki devlet hastanelerinde şu an için psikolog hizmeti yaygın olarak sunulmuyor. Bu hastanelerde genellikle psikiyatristler görev yapıyor. Psikiyatristler ilaç tedavisiyle ruhsal sorunların tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır. Ancak bazı durumlarda psikiyatristler, gerekli gördükleri takdirde hastaları psikologlara yönlendirebiliyor.

Eğer Kayseri’de devlet hastanesinde psikolog hizmeti almak istiyorsanız hastanenin psikiyatri polikliniğine başvurabilirsiniz. Psikiyatrist ile görüşmeniz sonucunda, durumunuz terapi gerektiriyorsa psikolog desteğine yönlendirilme ihtimaliniz var. Fakat bu durumda psikolog ile görüşmelerinizi devlet hastanesinde değil, özel psikologların muayenehanelerinde gerçekleştirmeniz gerekebilir.

Kayseri’de Psikolog Hizmeti Veren Özel Hastaneler

Kayseri’de ruhsal sağlığınız için destek alabileceğiniz birçok özel hastane bulunuyor. Bu hastanelerin psikiyatri bölümlerinde genellikle psikologlar da görev yapıyor. Psikolog hizmeti veren özel hastaneleri tercih ederek uzman psikologlardan terapi alabilirsiniz.

Özel hastanelerde psikolog hizmeti almak bazı avantajlar sunuyor. Bunlardan biri de randevu kolaylığı. Devlet hastanelerinde yoğunluk nedeniyle psikolog ile görüşme için uzun süre sıra beklemeniz gerekebilir. Özel hastanelerde ise genellikle daha kısa sürede randevu alabiliyorsunuz.

Kayseri’de Psikologların Uzmanlık Alanları Nelerdir?

Kayseri’deki psikologlar çeşitli alanlarda uzmanlaşabiliyor. Bu uzmanlık alanlarından bazıları şunlar:,

  • Erişkin psikologları: Yetişkinlerin yaşadığı depresyon, anksiyete, stres, ilişki problemleri, kayıp ve yas gibi sorunlarda terapi hizmeti veriyor.
  • Çocuk ve ergen psikologları: Çocukların ve ergenlerin yaşadığı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), kaygı bozukluğu, öğrenme güçlüğü, davranış problemleri gibi sorunlarda terapi hizmeti veriyor.
  • Aile ve çift terapistleri: Aile içi çatışmalar, iletişim problemleri, boşanma süreci gibi durumlarda ailelere ve çiftlere terapi hizmeti veriyor.
  • Cinsel terapistler: Cinsel işlev bozuklukları, cinsel isteksizlik, cinsel kimlik karmaşası gibi sorunlarda bireylere veya çiftlere terapi hizmeti veriyor.

Psikolog Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Kayseri’de size uygun bir psikolog seçerken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Bunlardan ilki psikoloğun uzmanlık alanı. Yaşadığınız soruna uygun bir alanda uzmanlaşmış bir psikolog seçmeniz daha faydalı olacaktır.

Ayrıca psikolog ile aranızda güven duygusunun oluşması da önemlidir. İlk seansta psikolog ile rahat edip kendinizi ifade edebileceğinizi hissetmeniz gerekir. Psikolog seçerken deneyimini, kullandığı terapi yöntemlerini ve danışmanlık ücretlerini de göz önünde bulundurabilirsiniz.

Kayseri’de Psikolog Fiyatları Ne Kadar?

Kayseri’deki psikologların ücretleri değişkenlik gösterebilir. Psikoloğun deneyimi, uzmanlık alanı, terapi süresi ve danışmanlık verdiği yer gibi faktörler ücreti etkileyebilir. Kayseri’de psikolog ücretleri hakkında genel bir bilgi vermek gerekirse ortalama olarak seans ücretlerinin 150 TL ile 300 TL arasında değiştiğini söyleyebiliriz.

Kayseri’de ruhsal sağlığınız için destek almak istediğinizde devlet hastanelerinde psikolog hizmeti yaygın olarak bulunmuyor. Ancak psikiyatrist ile görüşmeniz sonucunda psikolog desteğine yönlendirilme ihtimaliniz var. Kayseri’de psikolog hizmeti almak için özel hastaneleri tercih edebilirsiniz. Bunun yanında Kayseri’de birçok psikolog muayenehan

Kayseri’de Psikolog Muayenehaneleri ve Size Nasıl Yardımcı Olabilirler?

Kayseri’de ruhsal zorluklarla baş ederken profesyonel destek almak isteyebilirsiniz. Bu noktada psikolog muayenehaneleri size yardımcı olabilir. Bu yazıda, Kayseri’deki psikolog muayenehanelerinin çalışma şekillerinden, size nasıl fayda sağlayabileceklerinden ve psikolog seçerken dikkat etmeniz gerekenlerden bahsedeceğiz.

Kayseri’de nasıl psikolog bulabilirsiniz?

Kayseri’de size uygun bir psikolog bulmak için birkaç yol izleyebilirsiniz:

  • İnternet arama motorları: “Kayseri psikolog” veya “Kayseri psikolog muayenehanesi” gibi aramalar yaparak psikologların internet sitelerine ulaşabilirsiniz. Bu sitelerde genellikle psikologların uzmanlık alanları, terapi yöntemleri, iletişim bilgileri ve danışmanlık ücretleri gibi bilgiler yer alır.
  • Psikolog tavsiyeleri: Psikolog ihtiyacı olan tanıdıklarınızdan veya doktorlardan tavsiye isteyebilirsiniz. Bu kişilerin önerileri, kendinize uygun bir psikolog bulma sürecinizi kısaltabilir.
  • Psikolog meslek odaları: Türk Psikologlar Derneği (TPD) Kayseri Şubesi gibi psikolog meslek odalarına başvurarak size uygun bir psikolog bulmanıza yardımcı olabilirler.

Kayseri’deki psikolog muayenehanelerinde hangi hizmetleri alabilirsiniz?

Kayseri’deki psikolog muayenehanelerinde çeşitli psikolojik hizmetlerden yararlanabilirsiniz. Bu hizmetlerden bazıları şunlar:

  • Bireysel terapi: Psikolog ile bire bir olarak yaşadığınız sorunlar üzerinde çalışırsınız. Bu sorunlar stres, kaygı bozukluğu, depresyon, ilişki problemleri, kayıp ve yas gibi birçok durumu içerebilir.
  • Çocuk ve ergen terapisi: Çocuğunuzun veya ergenlik çağındaki gencinizin yaşadığı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), kaygı bozukluğu, öğrenme güçlüğü, davranış problemleri gibi sorunlarda psikologdan terapi hizmeti alabilirsiniz.
  • Aile ve çift terapisi: Aile içi çatışmalar, iletişim problemleri, boşanma süreci gibi durumlarda ailelere veya çiftlere birlikte terapi hizmeti verilir.
  • Grup terapisi: Benzer sorunları yaşayan kişilerle birlikte grup ortamında terapi sürecine dahil olabilirsiniz. Grup terapisi, deneyimlerinizi paylaşma ve birbirinizden destek alma fırsatı sunar.

Psikolog muayenehanelerinin size faydaları nelerdir?

Kayseri’deki psikolog muayenehanelerine başvurarak birçok açıdan fayda sağlayabilirsiniz. Bunlardan bazıları:

  • Yaşadığınız sorunların çözümünde yardımcı olur: Psikologlar, yaşadığınız ruhsal sorunların altında yatan nedenleri anlamanıza ve bu sorunlarla başa çıkma becerileri geliştirilmesine yardımcı olur.
  • Duygu dünyanızı düzenlemenize destek sağlar: Psikolog ile görüşmeler sayesinde duygularınızı daha iyi anlayabilir ve sağlıklı bir şekilde ifade edebilirsiniz.
  • Stres yönetimi ve stresle başa çıkma becerileri kazandırır: Psikologlar, stres yönetimi teknikleri öğreterek günlük hayatınızdaki stresi azaltmanıza yardımcı olur.
  • Kişisel gelişiminize katkı sağlar: Psikolog ile çalışarak kendinizi daha iyi tanıyabilir ve istediğiniz yönde kişisel gelişiminizi sağlayabilirsiniz.

Ayrıca okuyun: Stres Altında İletişimde Kalmanın Stratejileri


Online-psikolog-kac-TL-1200x800.jpg

20 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Online psikolog hizmeti almak günümüzde giderek yaygınlaşıyor. Bu sayede uzman psikolog desteğine geleneksel yöntemlere göre daha kolay ve rahat bir şekilde erişebiliyorsunuz. Ancak online psikolog ücretleri de merak edilen konuların başında geliyor.

Ayrıca okuyun: Başarıya Giden Yolda Odaklanmanın Gücü

Online Psikolog Seansları Ortalama Ne Kadar Tutar?

Türkiye’de online psikolog seans ücretleri platformlara, psikologların deneyimine ve uzmanlık alanlarına göre değişkenlik gösteriyor. Genel olarak bakıldığında online psikolog seans ücretleri 250 TL ile 2.750 TL arasında seyrediyor. Ancak bu aralık bazı durumlarda daha düşük veya daha yüksek olabilir.

Peki, online psikolog ücretlerini ne gibi faktörler etkiliyor?

Online Psikolog Ücretlerini Etkileyen Faktörler

Birkaç faktör online psikolog ücretlerini doğrudan etkiliyor. Bunlar:

  • Psikologların deneyim ve uzmanlık alanı: Daha deneyimli ve belirli bir alanda uzmanlaşmış psikologların ücretleri genellikle daha yüksek oluyor. Bu durum, psikologların bilgi birikimi ve danışanlarına sunabilecekleri çözüm yolları ile doğru orantılı.
  • Platform ücretleri: Bazı online terapi platformları psikologlarla danışanları buluşturan bir aracı görevi üstleniyor. Bu platformlar kendilerine ait hizmet bedeli talep edebiliyor. Bu durumda platform ücretleri de seans ücretlerine eklenebiliyor.
  • Seans süresi: Online psikolog seanslarının süresi genellikle 45 dakika ile 1 saat arasında değişiyor. Bazı durumlarda daha uzun süreli seanslar da sunulabiliyor. Seans süresi uzadıkça ücret de ona göre artıyor.
  • Terapi yöntemi: Bazı terapi yöntemleri diğerlerine göre daha fazla uzmanlık gerektiriyor veya daha uzun süreli seanslar gerektirebiliyor. Bu gibi durumlarda ücretlerde farklılaşmalar görülebiliyor.

Unutmayın, online psikolog ücretleri psikologların kendi inisiyatifiyle belirleniyor. Bu nedenle farklı psikologların veya platformların ücretlerini karşılaştırarak sizin için en uygun seçeneği bulabilirsiniz.

Online Psikolog Seans Ücretleri Neden Önemli?

Online psikolog seans ücretleri önemlidir çünkü psikolojik danışmanlık hizmeti alırken bütçenizi de göz önünde bulundurmanız gerekir. Ancak ücret en önemli faktör olmamalı. Psikolog ile aranızda güvenli bir bağ kurmanız ve size en uygun terapi yöntemini sunabilecek bir uzman seçmeniz çok daha önemlidir.

Peki, online psikolog seçimi yaparken nelere dikkat etmelisiniz?

Online Psikolog Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Online psikolog seçimi yaparken şu noktalara dikkat ederek kendinize en uygun uzmanı bulabilirsiniz:

  • Psikologların deneyim ve uzmanlık alanı: Seçtiğiniz psikologların deneyim seviyelerini ve hangi alanlarda uzmanlaştıklarını inceleyin. Bu bilgiler genellikle online psikolog platformlarının web sitelerinde yer alır.
  • Psikologların çalışma tarzı: Farklı psikologlar farklı terapi yöntemleri kullanır. Kendinize en uygun yaklaşımı benimseyen bir psikolog seçmeye özen gösterin.
  • Kullanıcı yorumları: Daha önce online psikolog hizmeti almış kişilerin yorumlarını okumak size faydalı bilgiler sağlayabilir. Ancak unutmayın, her yorum sizin için geçerli olmayabilir.
  • Ücret ve ödeme şekli: Farklı psikologların veya platformların ücretlerini ve ödeme şekillerini karşılaştırarak bütçenize en uygun seçeneği belirleyin.
  • İlk görüşme imkanı: Bazı online psikolog platformları ilk görüşmeyi ücretsiz olarak sunuyor. Bu imkânı değerlendirerek psikolog ile aranızda nasıl bir bağ kurduğunuza karar verebilirsiniz.

Önemli: Online psikolog seçimi yaparken mutlaka psikologların gerekli belgelere sahip olup olmadıklarını kontrol edin. Psikologların lisanslı ve deneyimli olması güvenli bir terapi süreci için oldukça önemlidir.

Online Psikolog Hizmeti Almaya Değer mi?

Online psikolog hizmeti alıp almamaya karar vermek zor olabilir. Ancak psikolojik sorunlarınızla başa çıkmakta zorlanıyorsanız veya günlük hayatınızı etkileyen stres, kaygı gibi duygularla mücadele ediyorsanız online psikolog hizmeti size oldukça fayda sağlayabilir.

İşte online psikolog hizmetinin size fayda sağlayabileceği bazı durumlar:

  • Stres ve kaygı bozuklukları: Günlük hayatın getirdiği stres ve kaygı ile başa çıkmakta zorlanıyorsanız online psikologlar size etkili baş etme yöntemleri kazandırabilir.
  • Depresyon: Depresyon belirtileri yaşıyorsanız online psikologlar, bilişsel davranışçı terapi gibi etkili yöntemlerle depresyonun üstesinden gelmenize yardımcı olabilir.
  • İlişki problemleri: İlişkilerinizde sorunlar yaşıyorsanız online çift terapisi sayesinde iletişiminizi güçlendirebilir ve ilişkilerinizi düzene koyabilirsiniz.
  • Özgüven eksikliği: Özgüven eksikliği hayatın birçok alanında zorluk yaratabilir. Online psikologlar özgüveninizi arttırmaya yönelik terapiler sunarak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TEPT): Travma sonrası yaşanan psikolojik sorunlarla başa çıkmakta zorlanıyorsanız online EMDR terapisi gibi etkili yöntemlerle online psikologlar size destek olabilir.

Unutmayın, online psikolog hizmeti yalnızca yukarıda saydıklarımızla sınırlı değildir. Hayatınızın farklı alanlarında yaşadığınız psikolojik sorunlarda size yardımcı olabilecek uzman psikologlara çevrimiçi olarak ulaşabilirsiniz.

Online Psikolog Hizmetinin Avantajları

Online psikolog hizmetinin geleneksel psikolog hizmetlerine göre bazı avantajları bulunuyor. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Kolay erişim: Online psikolog hizmeti sayesinde yaşadığınız yerden ayrılmadan psikolojik destek alabilirsiniz. Bu durum özellikle yoğun çalışma temposu olan kişiler veya ulaşım sorunu yaşayanlar için büyük kolaylık sağlar.
  • Zaman tasarrufu: Online terapi seansları genellikle daha kısa sürer ve size zamandan kazandırır.
  • Konforlu ortam: Online terapi seanslarını kendi evinizin rahatlığında gerçekleştirebilirsiniz. Bu durum kendinizi daha rahat hissetmenizi ve terapi sürecinden daha fazla verim almanızı sağlayabilir.
  • Gizlilik: Online psikolog platformları genellikle sıkı güvenlik önlemleri ile çalışır. Bu nedenle terapilerinizin gizliliği konusunda endişelenmenize gerek kalmaz.

Online Psikolog Hizmetinin Dezavantajları

Online psikolog hizmetinin avantajlarının yanı sıra bazı dezavantajları da vardır. Bunlar:

  • Yüz yüze etkileşim eksikliği: Online terapilerde psikolog ile yüz yüze etkileşim kurmak mümkün değildir. Bu durum bazı kişiler için terapi sürecini zorlaştırabilir.
  • Teknik sorunlar: Online seanslar sırasında internet bağlantısı gibi teknik sorunlarla karşılaşılabilinir. Bu durum seansın akışını bozabilir.
  • Sigorta kapsamı dışı olma ihtimali: Bazı durumlarda online psikolog hizmeti sigorta kapsamı dışında kalabilir. Bu nedenle seans ücretlerini kendiniz karşılamanız gerekebilir.

Sonuç olarak, online psikolog hizmeti size uygun olup olmadığına karar vermek için kendinizi ve ihtiyaçlarınızı iyi değerlendirmeniz gerekir. Eğer psikolojik sorunlarınızla başa çıkmakta zorlanıyorsanız ve geleneksel terapi yöntemlerine erişmekte güçlük çekiyorsanız online psikolog hizmeti sizin için iyi bir seçenek olabilir. Ancak online psikolog hizmeti almadan önce mutlaka psikologların gerekli belgelere sahip olup olmadıklarını kontrol edin ve size en uygun olan terapi yöntemini seçmeye özen gösterin.

Online Psikolog Hizmeti Almaya Değer mi?

Online psikolog hizmeti almak, geleneksel psikolog randevularına göre birçok avantaj sunuyor. İşte online terapiyi tercih etmeniz için bazı önemli nedenler:

  • Kolaylık ve erişilebilirlik: Online psikolog hizmeti sayesinde yaşadığınız yerden ayrılmadan, dilediğiniz yer ve zamanda psikolog ile görüşme yapabilirsiniz. Bu durum özellikle yoğun çalışma temposu olan kişiler, ulaşım sorunu yaşayanlar veya yaşadıkları yerde psikolog bulunmayanlar için büyük kolaylık sağlıyor.

  • Gizlilik ve güvenlik: Online terapi platformları genellikle güvenli iletişim protokolleri kullanır. Bu sayede görüşmelerinizin gizliliği ve güvenliği sağlanır. Ayrıca online ortamda kendinizi daha rahat ifade edebildiğinizi de hissedebilirsiniz.

  • Daha fazla seçenek: Online platformlarda çok sayıda psikolog yer aldığı için size en uygun uzmanlık alanına sahip ve çalışma tarzı size uyan bir psikolog bulma ihtimaliniz daha yüksek olur.

  • Uygun fiyatlı seçenekler: Online psikolog ücretleri geleneksel terapi ücretlerine göre daha uygun olabilir. Özellikle platform ücretlerinin olmadığı durumlarda online terapi daha ekonomik bir seçenek haline gelebilir.

  • Stigma ile mücadele: Psikolojik sorunlar yaşamaktan çekinmek ve psikologa gitmeyi ertelemek yaygın bir durumdur. Online terapi sayesinde bu tür çekinceleri aşarak daha kolay bir şekilde psikolog desteğine ulaşabilirsiniz.

Ancak online psikolog hizmetinin sizin için uygun olup olmadığına karar verirken bazı dezavantajları da göz önünde bulundurmanız gerekir:

  • Yüz yüze iletişim eksikliği: Online terapide psikolog ile yüz yüze iletişim kuramazsınız. Bu durum bazı durumlarda iletişimin etkinliğini azaltabilir. Örneğin, psikolog sizin beden dilinizi okumakta zorlanabilir.

  • Teknik sorunlar: Online görüşmeler sırasında internet bağlantısı veya teknik sorunlar yaşanabilir. Bu durum terapi seansının sekteye uğramasına neden olabilir.

  • Bazı terapiler için uygun olmayabilir: Herhangi bir teknolojik cihaz kullanımında güçlük çeken kişiler veya yoğun duygusal ve davranışsal sorunları olan kişiler için online terapi her zaman en uygun seçenek olmayabilir.

Sonuç olarak, online psikolog hizmeti birçok avantaj sunan ve psikolojik sorunlarla başa çıkmanıza yardımcı olabilecek etkili bir yöntemdir. Ancak sizin için en uygun seçeneği belirlemek için hem avantajları hem de dezavantajları değerlendirmeli ve gerekirse psikolog ile bu konuyu görüşmelisiniz.

Ayrıca okuyun: Zorba Davranışlarının Psikolojik Etkileri ve Önlenmesi


Iyi-bir-psikolog-nasil-bulabilirim.jpg

19 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Hayatın iniş çıkışları içinde bazen hepimiz duygusal açıdan zorlanabiliriz. Bu zorluklarla başa çıkmakta güçlük çektiğinizde, psikolog desteği almak akıllıca bir karar olabilir. Ancak doğru psikoloğu bulmak, bu süreci daha verimli ve faydalı kılmak için önemli bir adımdır.

Ayrıca okuyun: Ebeveyn Olmak: Psikolojik Danışmanlık Perspektifi

Psikolojik Desteğe Neden İhtiyacınız Var?

İlk olarak, psikolojik desteğe neden ihtiyaç duyduğunuzu anlamanız gerekir. Bu, iç dünyanıza dönüp kendinizi keşfetmekle başlar. Stres, kaygı, öfke gibi yoğun duygularla mı mücadele ediyorsunuz? İlişkilerinizde zorluklar mı yaşıyorsunuz? Travma sonrası stres bozukluğu gibi bir durumla mı başa çıkmaya çalışıyorsunuz? Ya da kişisel gelişim hedeflerinize ulaşmada psikolog desteği almak mı istiyorsunuz?

Nedenlerinizi netleştirmek, aradığınız psikologun uzmanlık alanını belirlemenize yardımcı olacaktır. Örneğin, yoğun kaygı ile başa çıkmak istiyorsanız, bilişsel davranışçı terapi konusunda uzman bir psikolog sizin için daha uygun olabilir.

Bu süreçte kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  • Son zamanlarda hangi duygularla daha sık karşılaşıyorum?
  • Bu duygular günlük hayatımı nasıl etkiliyor?
  • Neler başarmak istiyorum ve psikolog desteği bu süreçte bana nasıl yardımcı olabilir?
  • Psikolojik destek almaya çekince duyuyor muyum? Bu çekincelerin üstesinden nasıl gelebilirim?

Hangi Psikolog Size Daha Uygun?

Psikologlar, çeşitli alanlarda uzmanlaşabilirler. Bu nedenle, kendinizi tanıma sürecinde belirlediğiniz ihtiyaçlara uygun uzmanlık alanlarına sahip psikologları araştırmalısınız.

İşte bazı yaygın psikolog uzmanlık alanları:

  • Klinik Psikoloji: Depresyon, kaygı bozuklukları, yeme bozuklukları, kişilik bozuklukları gibi psikiyatrik rahatsızlıların tedavisinde uzmanlaşmış psikologlardır.
  • Danışmanlık Psikolojisi: Kişisel gelişim, ilişki sorunları, aile içi çatışmalar, stres yönetimi gibi konularda danışmanlık hizmeti veren psikologlardır.
  • Çocuk ve Ergen Psikolojisi: Çocukluk ve ergenlik döneminde görülen davranış problemleri, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi alanlarda uzmanlaşmış psikologlardır.
  • Okul Psikolojisi: Öğrencilerin okul başarısı, uyum sorunları, psikolojik ihtiyaçları gibi konularda okul yönetimleri ve ailelerle iş birliği içinde çalışan psikologlardır.
  • Adli Psikoloji: Suç ve suçluluk, adalet sistemi ile ilişkili psikolojik değerlendirmeler yapan psikologlardır.

Bu uzmanlık alanlarının dışında, psikologlar ayrıca cinsel terapi, işyeri psikolojisi, spor psikolojisi gibi daha spesifik alanlarda da uzmanlaşabilirler.

İnternet üzerinden psikolog araştırması yaparken, psikologların web sitelerine göz atarak uzmanlık alanlarını inceleyebilirsiniz. Ayrıca psikolog odaları veya psikiyatri kliniklerinin web sitelerinde de size uygun bir psikolog bulabilmeniz mümkündür.

Psikoloğun Profesyonel Geçmişi Önemlidir

Deneyim ise psikologlar için oldukça önemlidir. Psikolog ne kadar uzun süredir bu alanda çalışıyorsa, o kadar fazla vaka görmüş ve tecrübe kazanmış olur. Bu da size daha etkili bir terapi hizmeti sunma ihtimalini arttırır.

Ancak deneyimin tek başına yeterli olmadığını da unutmamak gerekir. Genç psikologlar da eğitimlerini yeni tamamlamış olsalar bile alanında yetkin olabilirler. Bu nedenle, deneyimli psikologları tercih ederken, genç psikologları tamamen göz ardı etmemelisiniz.

Psikologların deneyimlerini öğrenmek için şu yolları izleyebilirsiniz:

  • Psikologların Web Siteleri ve Klinik Tanıtımları: Bazı psikologlar web sitelerinde veya kliniklerin tanıtımlarında çalışma yıllarını belirtebilirler. Bu bilgilere göz atarak psikoloğun deneyim seviyesi hakkında fikir edinebilirsiniz.
  • Psikologlarla İlk Görüşme: İlk görüşmede psikologa deneyimleri hakkında soru sorabilirsiniz. Kaç yıldır çalıştıklarını, hangi alanlarda uzmanlaştıklarını ve daha önce hangi tür vakalarla karşılaştıklarını öğrenmek size yardımcı olacaktır.

Başkaları Bu Psikolog Hakkında Neler Düşünüyor?

Psikolog seçerken, referansları ve online incelemeleri değerlendirmek de faydalı olabilir. Psikolog size daha önce danışmanlık hizmeti vermiş olan kişilerden referans isteyebilir. Bu kişilerin sizinle yaşadıkları benzer sorunları çözmelerinde psikolog nasıl yardımcı oldu? Terapi sürecinden memnun kaldılar mı? Bu soruların cevaplarını öğrenmek size yol gösterebilir.

Ancak referans bulmakta zorlanıyorsanız, online incelemelere göz atabilirsiniz. Psikologların web sitelerinde veya online platformlarda yer alan yorumları okuyarak, diğer danışanların deneyimleri hakkında bilgi edinebilirsiniz. Elbette tüm yorumlara körü körüne inanmamak gerekir. Ancak genel olarak olumlu yönde yorumlar varsa, bu size psikolog hakkında olumlu bir izlenim verebilir.

İletişim ve Güven Oluşturma

Psikolog seçerken en önemli faktörlerden biri de sizinle iletişim kurma şekli ve aranızda kurulan güven duygusudur. İlk görüşme, psikolog ile tanışmanız ve terapi sürecine karar vermeniz açısından önemlidir.

İlk görüşmede genellikle psikolog size geçmişinizi, yaşadığınız sorunları ve beklentilerinizi soracaktır. Siz de psikologa sorular sorarak terapi yaklaşımı, seans sıklığı ve ücretleri gibi konuları netleştirebilirsiniz.

İlk görüşmede dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şunlardır:

  • Psikolog sizi rahat hissettiriyor mu? Sorularınıza içtenlikle cevap veriyor mu?
  • Psikolog size saygılı davranıyor mu? Yargılayıcı bir tavır sergilemiyor mu?
  • Psikolog sizinle empati kurabiliyor mu? Anlaşıldığınızı hissediyor musunuz?
  • Psikoloğun terapi yaklaşımı size uygun mu? Kendinizi bu yaklaşımla rahat ifade edebileceğinizi düşünüyor musunuz?

İlk görüşmenin sonunda, psikolog ile çalışmaya devam edip etmeyeceğinize karar verebilirsiniz. Eğer kendinizi rahat hissetmediyseniz veya terapi yaklaşımı size uygun değilse, başka bir psikolog ile görüşmeyi tercih edebilirsiniz.

Unutmayın, psikolog sizin zihinsel ve duygusal iyilik yolculuğunuzda size rehberlik edecek kişidir. Bu nedenle, kendinizi rahat hissedebileceğiniz ve güven duyabileceğiniz bir psikolog seçmek oldukça önemlidir.

Ayrıca okuyun: Depresyonla Mücadelede Doğal Yaklaşımlar


Ozel-psikologa-gitmek-sicile-isler-mi-1200x800.webp

18 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlar hayatın bir parçasıdır ve bu sorunlarla mücadele etmek için yardım almak önemlidir. Ancak toplumumuzda hala psikolojik desteğe başvurma konusunda yanlış inanışlar ve çekinceler bulunmaktadır. Bu çekincelerin başında da özel psikologa gitmek sicile işler mi sorusu gelmektedir.

Ayrıca okuyun: Psikolojik Danışmanlıkta Sanal Gerçeklik ve Arttırılmış Gerçeklik Uygulamaları

Psikolojik Destek Almak Neden Önemlidir?

Psikolojik sorunlar, tıpkı fiziksel sağlık sorunları gibi ciddiye alınması gereken durumlardır. Stres, kaygı, öfke kontrolü, yas, ilişki problemleri, depresyon gibi pek çok psikolojik durum yaşam kalitenizi önemli ölçüde etkileyebilir. Bu gibi sorunlarla tek başınıza başa çıkmakta zorlanabilirsiniz.

İşte psikolojik destek almanın faydaları:

  • Sorunlarınızı daha iyi anlamanıza yardımcı olur: Psikologlar, size sorunlarınızın kaynağını keşfetmeniz ve anlamlandırmanız için rehberlik eder. Böylece, daha etkili çözüm yolları geliştirebilirsiniz.
  • Stres ve kaygı yönetimi: Psikologlar, stres ve kaygı ile başa çıkabilmeniz için çeşitli teknikler öğretebilir. Bu teknikler, günlük hayatınızdaki zorluklarla daha sağlıklı bir şekilde mücadele etmenizi sağlar.
  • Özsaygı ve özgüveninizi arttırır: Psikolojik destek, kendinizi daha iyi tanımanıza ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmenize yardımcı olur. Bu da özsaygı ve özgüveninizi yükseltir.
  • İlişkilerinizi güçlendirir: Psikologlar, sağlıklı iletişim becerileri kazandırır ve ilişkilerinizde yaşanan sorunları çözmenize yardımcı olur.
  • Yaşam kalitenizi yükseltir: Psikolojik destek sayesinde, kendinizi daha iyi hisseder, hayattan daha fazla keyif alır ve daha üretken bir hale gelirsiniz.

Özel Psikolog Nedir ve Ne Tür Hizmetler Verir?

Psikolog, ruhsal ve davranışsal sorunların tanı, değerlendirme, tedavi ve önlenmesi alanında uzmanlaşmış bir lisans mezunudur. Psikologlar, çeşitli psikoterapi yöntemleri kullanarak danışanlarına destek verir.

Özel psikologlar ise hastaneler ya da devlet kurumları dışında, kendi muayenehanelerinde veya danışmanlık merkezlerinde hizmet veren psikologlardır. Özel psikologlar, geniş bir yelpazede psikolojik hizmet sunar. Bu hizmetlerden bazıları şunlardır:

  • Bireysel terapi: Bireysel terapi, en yaygın psikolojik destek yöntemidir. Bu terapilerde psikolog, danışan ile tek başına çalışır ve danışanın yaşadığı soruna odaklanır.
  • Çift terapisi: Çift terapisi, ilişkilerinde sorun yaşayan çiftlere yönelik bir terapi yöntemidir. Terapist, çiftlerin iletişim kurmasını, çatışmaları çözmesini ve ilişkilerini güçlendirmesini sağlar.
  • Aile terapisi: Aile terapisi, aile içinde yaşanan sorunların çözümüne yönelik bir terapi yöntemidir. Terapist, aile bireylerinin birbirlerini daha iyi anlamalarına ve sağlıklı bir iletişim kurmalarına yardımcı olur.
  • Grup terapisi: Grup terapisi, benzer sorunlar yaşayan kişilerin bir araya gelerek birbirlerinden destek aldıkları bir terapi yöntemidir.
  • Çocuk terapisi: Çocuk terapisi, çocukların yaşadığı duygusal ve davranışsal sorunların tedavisinde kullanılan bir terapi yöntemidir. Bu terapilerde oyun terapisi gibi özel teknikler kullanılır.
  • Ergen terapisi: Ergen terapisi, ergenlik döneminin getirdiği zorluklarla başa çıkmakta güçlük çeken gençlere yönelik bir terapi yöntemidir.
  • Psikolojik testler: Psikologlar, tanı ve değerlendirme sürecinde çeşitli psikolojik testler uygulayabilir. Bu testler, danışanın yaşadığı sorunun daha net bir şekilde anlaşılmasını sağlar.

Özel Psikoloğa Gitmek Sicile İşler Mi? Cevabınız Burada!

Yazımızın başında belirttiğimiz gibi, özel psikoloğa gitmek sicilinize işlenmez. Psikolojik destek almak, tıbbi bir hizmettir ve tıbbi gizlilik ilkeleri çerçevesinde yürütülür. gitmek sicilinize işlenmez. Psikolojik destek almak, tıbbi bir hizmettir ve tıbbi gizlilik ilkeleri çerçevesinde yürütülür. Bu ilkeler gereği, psikologlar danışanlarının bilgilerini gizli tutmakla yükümlüdür.

Dilerseniz, psikolog ile yaptığınız görüşmelere dair herhangi bir kayıt tutulmasını istemediğinizi de belirtebilirsiniz. Bu durumda psikolog sadece sizlerle paylaşacağı kısa bir özet raporu hazırlayabilir. Bu rapor bile hastaneye yatış, mahkeme kararı gibi yasal zorunluluklar olmadığı sürece hiçbir resmi kurum ile paylaşılmaz.

Peki ya askerlik, memurluk gibi durumlarda özel psikologa gitmek sorun yaratır mı? diye endişeleniyor olabilirsiniz. Bu konuda da içiniz rahat olsun. Askerlik başvurusu sırasında veya memurluk sınavlarına girerken psikolojik destek almak sicil kaydınıza işlenmez.

Ancak, şu durumları istisna olarak belirtmek gerekir:

  • Adli Vaka Durumları: Eğer bir suç şüphelisiyseniz veya mahkeme kararıyla psikolojik değerlendirmeye alınmanız gerekirse, psikolog raporu mahkeme ile paylaşılabilir. Bu rapor, suçun işlenme anındaki ruhsal durumunuzun tespiti açısından önemlidir.
  • Çocuğun Korunması Gerekliyse: Psikolog, danışanının kendisine veya başkalarına zarar verme riski taşıdığını düşünüyorsa, bu durumu ilgili kurumlara bildirmekle yükümlüdür. Bu durum genellikle çocuk istismarı şüphesi gibi durumlarda söz konusu olur. Ancak yine de bu gibi durumlarda bile psikolog, mümkün olduğunca danışanın kimliğini gizli tutmaya çalışır.

Özel Psikoloğa Gitmekten Neden Çekinmemelisiniz?

Psikolojik destek almak, güçsüzlük değil, aksine güçlülük göstergesidir. Psikolojik sorunlar herkesin başına gelebilir ve bu sorunlarla başa çıkmak için yardım istemek son derece normaldir.

Özel psikoloğa gitmekten çekinmenizi gerektirecek hiçbir durum yoktur. Aksine, psikolojik destek sayesinde hayatınızda olumlu değişimler yaratabilirsiniz.

İşte, özel psikoloğa gitmek için size birkaç neden:

  • Gizlilik ve Güven: Psikologlar, tıbbi gizlilik ilkelerine sıkı sıkıya bağlıdır. Görüşmeleriniz tamamen gizli tutulur ve bilgileriniz hiçbir şekilde resmi mercilerle paylaşılmaz.
  • Profesyonel Destek: Psikologlar, ruh sağlığı alanında eğitimli ve deneyimli uzmanlardır. Size en uygun terapi yöntemlerini uygulayarak sorunlarınızın çözümüne yardımcı olurlar.
  • Tarafsız bir bakış açısı: Arkadaşlarınız veya aileniz sizi anlayamayabilir veya yargılayabilir. Psikologlar ise tarafsız bir bakış açısıyla sizi dinler ve sorunlarınıza objektif çözümler sunar.
  • Kendinizi Daha İyi Tanıma Fırsatı: Psikolog ile yaptığınız çalışmalar sayesinde kendinizi ve davranışlarınızı daha iyi anlayabilirsiniz. Bu da kişisel gelişiminiz için önemli bir adımdır.
  • Daha Mutlu ve Sağlıklı Bir Yaşam: Psikolojik destek sayesinde, kendinizi daha iyi hisseder, stres ve kaygı ile başa çıkabilir, ilişkilerinizi güçlendirebilir ve daha verimli bir hale gelebilirsiniz.

Özel Psikoloğa Gitmekten Neden Çekinmemelisiniz?

Psikolojik desteğe başvurma konusunda çekinceleriniz varsa, bu çekincelerinizi aşmanızda fayda var. Çünkü psikolojik yardım almak, bir zayıflık göstergesi değil, aksine gücün ve kendinize değer vermenin bir yoludur.

İşte özel psikoloğa gitmekten çekinmemeniz için bazı nedenler:

  • Psikolojik sorunlar herkesin başına gelebilir: Stres, kaygı, yas gibi durumlar hayatın bir parçasıdır ve herkes zaman zaman bu tür sorunlarla karşılaşabilir. Psikolojik destek almak, zayıf olduğunuz anlamına gelmez, aksine bu sorunlarla başa çıkmak için güçlü bir adım atmaktır.
  • Psikologlar size yardımcı olmak için oradadır: Psikologlar, ruh sağlığı alanında eğitimli ve deneyimli uzmanlardır. Size sorunlarınızla başa çıkabilmeniz için gereken desteği ve rehberliği sunarlar.
  • Psikolog-danışan ilişkisi gizlilik esasına dayanır: Psikologlar, meslek etiği kurallarına sıkı sıkıya bağlıdırlar. Sizinle paylaştığınız tüm bilgiler gizli tutulur.
  • Psikolojik yardım almak, yaşam kalitenizi yükseltir: Psikolojik destek sayesinde, kendinizi daha iyi hisseder, ilişkilerinizi güçlendirir ve hayattan daha fazla keyif alırsınız.

Özel Psikoloğa Gitmeye Nasıl Karar Verebilirsiniz?

Eğer psikolojik sorunlar yaşıyorsanız ve profesyonel yardım almak istiyorsanız, şu adımları takip edebilirsiniz:

  • Araştırma yapın: İnternet üzerinden veya çevrenizden size yakın konumdaki özel psikologları araştırın. Psikologların uzmanlık alanlarına, deneyimlerine ve çalışma tarzlarına dikkat edin.
  • İlk seanstan önce tereddüt etmeyin: Çoğu psikolog, ilk seansı ücretsiz olarak sunar. Bu ilk seansta, psikolog ile tanışabilir, kendinizi rahat hissedip hissetmediğinizi anlayabilir ve terapi süreci hakkında bilgi edinebilirsiniz.
  • Sorular sorun: Psikologa size uygun bir terapi yöntemi olup olmadığını, ücret politikasını ve seans sıklığını sorun.
  • Kendinize güvenin: Psikolojik yardım almak, doğru bir karar. Kendinize güvenin ve bu süreçten olumlu sonuçlar elde edeceğinize inanın.

Özel Psikoloğa Gitmekten Neden Çekinmemelisiniz?

Psikolojik desteğe başvurma konusunda hala çekinceleriniz varsa, bu çekincelerinizi aşmanıza yardımcı olacak birkaç düşünceyi paylaşalım:

  • Psikolojik destek almak bir zayıflık göstergesi değildir. Aksine, kendinize yatırım yapmak ve daha iyi bir yaşam sürmek için attığınız olumlu bir adımdır.
  • Psikologlar, sizi yargılamadan dinler ve size destek olur. Psikologlar, sorunlarınızı çözmeniz için size rehberlik eder.
  • Psikolojik destek almak, uzun vadede size fayda sağlar. Psikolojik sorunlarınızı çözerek, daha mutlu, sağlıklı ve üretken bir birey haline gelebilirsiniz.

Ayrıca okuyun: Evlilikte Mutluluğun Psikolojisi


Depresyon-kac-seansta-biter-1200x900.jpg

17 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Depresyon, günümüzde milyonlarca insanı etkileyen, ruhsal çöküntüye yol açan ciddi bir psikiyatrik rahatsızlık. Kişinin kendine güvenini sarsan, günlük yaşamını alt üst eden, yaşam kalitesini düşüren bu hastalıkla mücadelede psikolojik destek, en önemli silahlarınızdan biri haline geliyor. Ancak, pek çok kişi depresyonla mücadele yolunda atılacak adımlardan çekiniyor. “Acaba psikolog tedavisi ne kadar sürer?”, “Depresyon kaç seansta biter?” gibi sorular kafaları kurcalıyor.

Ayrıca okuyun: Gelişimsel Dönemlerde Anne-Baba Tutumlarının Etkisi

Depresyonun Görünmeyen Düşmanı

Depresyonun en önemli özelliklerinden biri, belirtilerinin sinsi bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Bazen günlük hayatın koşuşturmacası içinde fark edilmeyebilir bile. Kişi kendini üzgün hissetse de, bunun geçici bir durum olduğunu düşünerek psikolojik desteğe başvurmaktan kaçınabilir. Ancak depresyon zamanla hayatın her alanını etkilemeye başlar. İşte, depresyonun görünmez düşman olarak tanımlanmasının nedenlerinden bazıları:

  • Belirtilerinin kişiye göre değişkenlik göstermesi: Depresyon, her kişide farklı belirtilerle kendini gösterebilir. Bazen halsizlik, uyku düzeninde bozulma, iştah kaybı gibi fiziksel belirtiler ön plana çıkarken, bazen motivasyon kaybı, karamsar düşünceler, zevk alamama hissi gibi ruhsal belirtiler daha baskın olabilir. Bu durum, depresyonun teşhisini güçleştirebilir.
  • Toplumun olumsuz bakış açısı: Ne yazık ki toplumumuzda psikolojik sorunlar hala yeterince ciddiye alınmıyor. Depresyon gibi ruhsal hastalıklar, kişinin zayıflığı olarak algılanabiliyor. Bu durum, depresyonla mücadele eden bireylerin yardım aramaktan çekinmesine yol açıyor.
  • Depresyonun kendini gizleme yeteneği: Depresyon, kişinin kendisini olumsuz yönde etkileyen düşünceleri ve duyguları bastırmaya çalışmasına neden olabilir. Bu durum, depresyonun dışarıdan fark edilmesini zorlaştırır. Kişi yaşadıklarını itiraf etmekten çekinebilir, hatta her şeye rağmen ayakta kalmaya çalışabilir.

Depresyonun Belirtileriyle Yüzleşmek

Depresyonun erken teşhisi ve tedavisi, kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırıyor. Bu nedenle, depresyon belirtilerine karşı duyarlı olmakta fayda var. İşte, depresyonun en sık görülen belirtileri:

  • Sürekli üzüntü ve düşük ruh hali: Depresyonda en temel belirtilerden biri, kişinin kendini sürekli üzgün ve karamsar hissetmesidir. Bu üzüntü hali, günlük yaşamın olağan akışını bozar ve yoğun bir şekilde yaşanır.
  • İlgi kaybı ve zevk alamama: Depresyonda kişi, daha önce keyif aldığı aktivitelere karşı ilgisini kaybedebilir. Sevdiği şeylerden zevk alamaz hale gelir. Bu durum, sosyal yaşamdan çekilmeye, hobilerin terk edilmesine yol açabilir.
  • Uyku düzeninde bozulmalar: Depresyon, uyku düzeninde farklı şekillerde kendini gösterebilir. Bazı kişilerde uykusuzluk ve gece boyunca sık sık uyanma görülebilirken, bazılarında ise aşırı uyku hali yaşanabilir.
  • İştah değişiklikleri: Depresyon, iştahta azalma ya da artışa neden olabilir. Kişi kendisini beslenme konusunda ihmal edebilir ya da duygusal dalgalanmalara bağlı olarak aşırı yeme davranışları sergileyebilir.
  • Konsantre olamama ve karar verme zorluğu: Depresyon, bilişsel işlevleri de etkiler.

Psikolojik Destek Süreci

Depresyonun belirtilerini fark ettikten sonra atmanız gereken en önemli adım psikolojik destek almaktır. Psikologlar, depresyonla mücadelede size yol gösteren uzman kişilerdir. Peki, psikolojik destek süreci nasıl işliyor? Bu süreçte neler bekleyebilirsiniz?

İlk adım: Tanışma ve değerlendirme

Psikolojik desteğe başvurduğunuzda ilk seansta psikolog ile tanışmanız ve yaşadıklarınız hakkında bilgi vermeniz beklenir. Psikolog, geçmiş yaşam öykünüzü, şikayetlerinizi, aile durumunuzu ve ruhsal durumunuzu değerlendirmek için sorular soracaktır. Bu soruların amacı, depresyonun şiddetini belirlemek ve en uygun tedavi yöntemini seçmektir.

Bazı durumlarda psikolog, depresyon tanısına kesin olarak ulaşmak için testler uygulayabilir. Bu testler, bilişsel işlevlerin değerlendirilmesi, depresyonun şiddetinin ölçülmesi gibi amaçlarla yapılabilir.

Depresyonla Mücadelede terapi yaklaşımları

Psikologlar, depresyon tedavisinde farklı terapi yaklaşımlarını kullanabilirler. En sık kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:

  • Bilişsel davranışçı terapi (BDT): BDT, düşüncelerin duygular ve davranışlar üzerindeki etkisi üzerine odaklanır. Depresyonla ilişkili olumsuz düşünce kalıplarını tespit ederek, bunların yerini daha gerçekçi düşüncelerle değiştirmeyi hedefler.
  • Mindfulness egzersizleri: Mindfulness egzersizleri, kişinin şu ana odaklanmasını ve kaygı verici düşüncelerden uzaklaşmasını sağlayan tekniklerdir. Depresyonla mücadelede olumsuz düşünce döngüsünü kırmada etkili olabilir.
  • Interpersonal Terapi (IPT): IPT, depresyonun kişilerarası ilişkilerden nasıl etkilendiğini ve bu ilişkilerin nasıl düzeltilebileceğini inceleyen bir terapi yöntemidir. Özellikle sosyal ilişkilerdeki sorunların depresyona yol açtığı durumlarda tercih edilebilir.

Psikolog, sizin ihtiyaçlarınıza ve depresyonun seyrine en uygun terapi yöntemini seçecektir. Terapi süreci genellikle haftada bir seans olmak üzere düzenli olarak devam eder. Seansların süresi ise genellikle 45-50 dakika civarındadır.

Psikolojik destek sürecinde sizin rolünüz

Psikolojik destek sürecinin başarısı, sizin aktif katılımınıza bağlıdır. Terapi seanslarına düzenli olarak katılmak, psikolog ile açık ve dürüst bir iletişim kurmak tedavi sürecinin olumlu ilerlemesine katkı sağlar.

Bununla birlikte, psikologunuzun önerilerini günlük hayatınıza uygulamaya çalışmanız önemlidir. Örneğin, uyku düzeninizi tekrar oturtmak, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek gibi davranış değişiklikleri depresyon belirtilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Depresyon Tedavisinde İlaç Kullanımı

Bazı durumlarda psikolog, depresyon tedavisinde ilaç kullanımını da önerebilir. Bu karar, depresyonun şiddetine ve kişinin durumuna göre verilir. Antidepresan ilaçlar, beyindeki serotonin ve norepinefrin gibi kimyasal dengenin düzenlenmesine yardımcı olur. İlaç tedavisinin, psikolog ile yürütülen terapi sürecini destekleyici bir rol oynadığını unutmamak gerekir. İlaçlar tek başına depresyon tedavisinde yeterli olmayabilir.

Depresyondan Kurtulma Yolculuğunuzun Uzunluğu

Peki, depresyon tedavisi ne kadar sürer? Bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Depresyonun şiddeti, kişinin tedaviye verdiği yanıt, kullanılan tedavi yöntemleri gibi faktörler tedavi süresini etkiler.

Genellikle hafif depresyon vakalarında tedavi süreci daha kısa olabilirken, orta ve şiddetli depresyon vakalarında tedavi süresi daha uzun olabilir. Bazı kişiler birkaç aylık bir tedavi ile depresyon belirtilerinden önemli ölçüde iyileşme sağlarken, bazı kişilerde tedavi süreci bir yılı aşkın sürebilir.

Ayrıca okuyun: Kendinizi Kabul Etmenin Önem


Psikolog-her-seansta-ucret-alir-mi.jpeg

16 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sağlık günümüzde giderek daha fazla önem verilen bir konu haline geliyor. Stres, kaygı, depresyon gibi pek çok ruhsal sorunla mücadele eden bireyler, bu durumları aşmak için profesyonel destek alma yoluna gitmekte. Bu noktada akıllara ilk gelen isimlerden biri de şüphesiz psikologlar oluyor. Ancak, psikolojik destek almaya karar verdiğinizde karşınıza çıkan önemli konulardan biri de ücret faktörü oluyor.

Ayrıca okuyun: Başarılı Bir İlişki İçin İletişim Becerileri

Seans Fiyatlarını Etkileyen Unsurlar

Psikologların uyguladığı ücretlendirme politikası çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu ücretlendirmeyi etkileyen başlıca unsurları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Psikoloğun deneyimi: Psikoloğun sahip olduğu deneyim ve uzmanlık düzeyi ücretleri doğrudan etkiler. Daha uzun süredir meslekte olan ve tecrübeli psikologlar, genellikle daha yeni mezun olmuş psikologlara göre daha yüksek ücretler talep edebilir. Bu durum, sahip oldukları bilgi birikimi ve tecrübenin bir yansı olarak değerlendirilebilir.

  • Uzmanlık alanı: Psikologlar belirli alanlarda uzmanlaşabilirler. Örneğin, çocuk psikologları, çift terapisi uzmanları, iş psikologları gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış psikologların ücretleri genel psikologlara göre farklılık gösterebilir. Bu farklılık, sahip oldukları ek eğitimler ve uzmanlık gerektiren alanlarda sundukları hizmetin farklılığı ile bağlantılıdır.

  • Bulunduğu şehir: Psikologların ücretleri bulundukları şehire göre de değişebilir. Genel olarak büyük şehirlerde psikolog ücretlerinin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni ise büyük şehirlerde hayat standartlarının daha yüksek olması ve psikologlara olan talebin daha fazla olmasıdır.

  • Seans süresi: Bazı psikologlar standart bir seans süresi belirlerken, bazıları ise seans süresini danışanın ihtiyacına göre değiştirebilir. Seans süresi uzadıkça ücretlerde de artış olması beklenen bir durumdur.

  • Terapi paketi sunumu: Bazı psikologlar tek seans ücretlendirmesi yerine terapi paketi şeklinde ücretlendirme sunabilirler. Bu paketler genellikle belli bir seans sayısını kapsar ve tek seans ücretine göre daha uygun maliyetli olabilir.

  • Çalışma şekli: Psikologlar online olarak veya fiziki bir ofiste hizmet verebilirler. Online terapi hizmeti veren psikologların ücretleri, fiziki bir ofiste hizmet verenlere göre daha uygun olabilir. Ancak, bu durum her psikolog için geçerli olmayabilir.

Psikolog Seans Ücretleri Ne Kadar? Ortalama Fiyatlar ve Maliyet Karşılaştırma

Psikolog ücretlerinin yukarıda belirttiğimiz faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermesi nedeniyle net bir ücret vermek mümkün değildir. Ancak, Türkiye’de psikolog seans ücretlerinin genellikle 60 TL ile 800 TL arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Bu aralık oldukça geniş olsa da, ortalama olarak bir psikolog seansının ücretinin 250 TL ile 350 TL arasında olduğunu söylemek mümkündür.

Elbette bu rakamlar yalnızca ortalama değerlerdir. Daha deneyimli veya uzman bir psikologa gitmek istiyorsanız, ödeyeceğiniz ücret artacaktır. Aynı şekilde, büyük şehirlerde psikolog ücretleri daha küçük şehirlere göre daha yüksek olacaktır.

İlk Seans Ücretli Mi? Ücretsiz İlk Tanışma Fırsatları

Psikologlara ilk kez gittiğinizde ücret ödemeniz gerekmeyebilir. Bazı psikologlar, ilk seansta danışanla tanışmayı, terapi sürecini anlatmayı ve danışanın sorunlarını anlamaya yönelik bir ön görüşme yapmayı tercih edebilirler. Bu ilk seans genellikle ücretlendirilmez. Ancak, yine de bu konuyu önceden psikolog ile görüşmenizde netleştirmek faydalı olacaktır.

Psikolojik Desteğe Erişilebilirlik

Psikolog ücretlerinin değişkenlik göstermesi ve bazı durumlarda yüksek maliyetlere ulaşabilmesi, psikolojik desteğe erişimde önemli bir engel haline gelebilir. Ancak, ücret faktörünün dışında da psikolojik desteğe erişimi zorlaştıran çeşitli engeller bulunmaktadır. Bu engelleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Stigma ve tabu: Toplumumuzda psikolojik sorunların hala bir tabu olarak görülmesi, bireylerin psikolojik destek almaktan çekinmesine neden olabilir. “Deli” gibi yaftalanma korkusu, psikolojik sorunlarla mücadele eden kişilerin yardım arama sürecini geciktirebilir. Bu noktada, psikolojik danışmanlığın ve terapinin zayıflık değil, aksine güçlülük göstergesi olduğunun daha geniş kesimler tarafından anlaşılması gerekiyor.

  • Psikolog sayısının yetersizliği: Türkiye’de nüfus başına düşen psikolog sayısı maalesef yetersizdir. Bu durum özellikle psikolog ihtiyacının daha fazla olduğu büyük şehirlerde daha belirgin bir hale gelmektedir. Psikolog sayısının artması, psikolojik desteğe erişimi kolaylaştıracağı gibi, ücretlerin de piyasa koşullarına göre daha dengeli bir seviyede seyretmesine katkı sağlayabilir.

  • Zaman yönetimi ve erişim sorunları: Psikolojik destek almak isteyen bireyler, yoğun çalışma hayatları veya günlük sorumlulukları nedeniyle terapi seanslarına düzenli olarak katılmakta zorluk çekebilirler. Bu noktada, akşam saatlerinde veya hafta sonları hizmet veren psikologları tercih etmek ya da online terapi seçeneklerini değerlendirmek faydalı olabilir.

  • Sigorta kapsamı ve devlet desteği: Psikolojik danışmanlık ve terapi hizmetlerinin bir kısmı bazı özel sağlık sigortaları kapsamında yer almaktadır. Ancak, sigorta kapsamı olan hizmetlerin içeriği ve seans sayısı sigorta şirketine göre farklılık gösterebilir. Devlet tarafından da ruh sağlığı alanında çeşitli hizmetler sunulmaktadır. Toplum ruh sağlığı merkezleri, ruh sağlığı ve hastalıkları hastaneleri gibi kurumlarda psikologlar tarafından terapi hizmeti verilebilmektedir. Bu hizmetlerden faydalanmak için psikiyatri uzmanı tarafından yönlendirme alınması gerekebilir.

Psikolojik Destek Almaya Nasıl Karar Verilir?

Eğer psikolojik sorunlarla mücadele ettiğinizi düşünüyorsanız veya günlük yaşam kalitenizi düşüren duygusal durumlarla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, psikolojik destek almak sizin için faydalı olabilir. Peki, psikolojik destek almaya nasıl karar verebilirsiniz?

  • Kendinizi dinleyin: İlk olarak, kendi duygularınızı ve düşüncelerinizi gözlemlemek önemlidir. Stres, kaygı, üzüntü, öfke gibi duygular uzun süredir hayatınızın bir parçasıysa ve bu duygularla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir uzmana danışmayı düşünebilirsiniz.

  • Günlük yaşamınızı değerlendirin: Psikolojik sorunlar, günlük yaşam kalitenizi de olumsuz yönde etkileyebilir. Eğer iş hayatınızda, okul hayatınızda veya sosyal ilişkilerinizde sorunlar yaşıyorsanız, bu durum psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuzun bir işareti olabilir.

  • Karşılaştırma yapmayın: Psikolojik sorunlar herkesin başına gelebilecek durumlardır. Bu konuda kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Eğer yardıma ihtiyaç duyuyorsanız, psikolojik destek almaktan çekinmeyin.

  • Aileniz ve yakınlarınızla konuşun: Psikolojik destek alma kararınızda aileniz ve yakınlarınızın desteği önemli olabilir. Onlarla konuşmaktan çekinmeyin ve içinde bulunduğunuz durumu onlara anlatın.

  • Psikolog araştırın ve randevu alın: Psikolojik destek almaya karar verdikten sonra size uygun bir psikolog bulmanız gerekir. Psikolog ararken deneyim düzeyi, uzmanlık alanı, çalışma şekli ve ücretleri gibi faktörleri göz önünde bulundurabilirsiniz. Psikologların web sitelerini ziyaret ederek veya çevrenizden tavsiye alarak size uygun bir psikolog bulabilirsiniz.


en-unlu-psikolog-kimdir.jpg

15 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikoloji, insan zihnini, davranışlarını ve deneyimlerini inceleyen bilim dalıdır. Yüzyıllar boyunca psikoloji alanında öncü isimler gelmiş geçmiş en önemli bilim insanları arasında yerlerini almışlardır. Bu öncü çalışmalar, psikolojiyi dallara ayırarak insan davranışının her yönünü daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olmuştur.

Ayrıca okuyun: Kayseri’de Psikologlar Arasında Bilişsel Davranışçı Terapi ve Uygulamaları

Sigmund Freud

Psikoloji denince akla ilk gelen isimlerden biri hiç şüphesiz Sigmund Freud’dur. Avusturyalı nörolog olan Freud, psikanaliz kuramının kurucusu olarak bilinir. Bilinçdışı kavramını psikoloji literatürüne kazandıran Freud, rüyaların ve bastırılmış duyguların insan davranışları üzerindeki etkisi üzerinde yoğunlaşmıştır. Freud’un kuramı, psikoloji alanında çığır açıcı nitelikte olsa da günümüzde bazı eleştirilere de maruz kalmaktadır.

Freud’un psikanaliz kuramına göre insan davranışları; bilinçli, ön bilinçli ve bilinçdışı olmak üzere üç seviyeli bir zihin yapısı tarafından yönetilir. Bilinç, içinde bulunduğumuz anın farkında olduğumuz düşünceleri ve duyguları kapsar. Ön bilinç ise hatırlama çabasıyla ulaşılabilecek anılar ve bilgileri içerir. Bilinçdışı ise bastırılmış arzular, dürtüler ve travmalardan oluşur. Freud’a göre bilinçdışı, davranışlarımızı en derinden etkileyen zihin yapısıdır.

Freud’un kuramına göre kişilik gelişimi beş aşamadan oluşur. Bu aşamalar oral dönem, anal dönem, fallik dönem, gizli dönem ve genital dönemdir. Her bir aşamada bireyin karşı karşıya kaldığı çatışmalar, kişilik gelişiminde önemli bir rol oynar. Örneğin, oral dönemde bebeğin süt emme ihtiyacı ve bu ihtiyacın karşılanma şekli, ilerleyen yaşlarda güven duygusunun gelişmesini etkiler.

Freud’un psikanaliz kuramı, psikoloji alanında tartışmalara yol açsa da bilinçdışı kavramını ortaya koyması ve psikoterapi tekniklerinin geliştirilmesine yaptığı katkılar nedeniyle psikoloji tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Carl Rogers

Carl Rogers, insaniyetçi psikolojinin öncü isimlerinden biridir. Rogers, Freud’un aksine, insanın doğuştan iyi olduğuna ve kendini gerçekleştirme arzusuna sahip olduğuna inanır. Rogers’ın birey merkezli terapi yaklaşımı, danışanın sorunlarını çözmede aktif bir rol oynamasını ve kendi potansiyelini gerçekleştirmesini hedefler.

Birey merkezli terapide terapist, danışanı empati ile dinler ve onu anlamaya çalışır. Terapist, yargılayıcı olmayan bir ortam yaratır ve danışanın kendi iç dünyasını keşfetmesine yardımcı olur. Bu süreçte danışan kendisini olduğu gibi kabul eder ve kendini gerçekleştirme yolculuğuna adım atar.

Rogers’ın birey merkezli terapi yaklaşımı, aşağıdaki temel ilkelere dayanır:

  • Empati: Terapist, danışanın bakış açısıyla dünyaya bakabilmeli ve onun duygularını anlayabilmelidir.
  • İçtenlik: Terapist, danışanla olan ilişkisinde samimi ve gerçekçi olmalıdır.
  • Saygı: Terapist, danışanın değerlerine ve kişiliğine saygı duymalıdır.

Birey merkezli terapi, danışanın kendi iç kaynaklarını keşfetmesine ve sorunlarını kendi çözme becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Bu yaklaşım, danışanı güçlendiren ve onu bağımsızlığa yönlendiren bir terapi tekniğidir.

B.F. Skinner

Skinner’a göre öğrenme, davranışın sonucunda ortaya çıkan pekiştirme ile gerçekleşir. Davranışın olumlu sonuçlarla pekiştirilmesi, davranışın tekrar出現 (churrocu – ortaya çıkması) etme olasılığını arttırır. Olumsuz sonuçlarla cezalandırılması ise davranışın tekrar etme olasılığını azaltır.

Skinner, operant koşullanma kavramını ortaya atarak davranışların nasıl öğrenildiğini açıklar. Operant koşullanmada, davranışın öncesinde gelen uyarıcı ve davranışın sonucunda gelen pekiştirme öğrenme sürecini oluşturur. Örneğin, bir fare aç olduğunda kafese bastırdığı bir düğme pelet mama ile ödüllendirilirse, fare daha fazla mama elde etmek için düğmeye basma davranışını tekrarlayacaktır. Bu durumda, açlık hissi uyarıcı, düğmeye basma davranışı ise tepkidir. Mama ise davranışı pekiştiren ödüldür.

Skinner’ın operant koşullanma kuramı, eğitim, psikiyatri ve hayvan davranışları gibi birçok alanda uygulama alanı bulmuştur. Örneğin, çocuk eğitiminde olumlu davranışlar pekiştirilerek istenmeyen davranışların azaltılması, hayvanların eğitilmesinde ödüller kullanılarak istenilen davranışların öğretilmesi gibi uygulamalar Skinner’ın kuramına dayanmaktadır.

Jean Piaget

Psikoloji tarihinde bilişsel kuramın öncü isimlerinden biri olan Jean Piaget, çocukların bilişsel gelişimini inceleyen çalışmalarıyla tanınır. Piaget’ye göre çocuklar zihinsel olarak aktif varlıklardır ve çevreleriyle etkileşim yoluyla bilgiyi öğrenir ve inşa ederler. Piaget, bilişsel gelişimi dört döneme ayırır:

  • Sensömotor Dönem (0-2 yaş): Bu dönemde bebekler çevreyi duyusal ve motor becerileriyle keşfederler. Nesnelerin kalıcılık kavramı bu dönemde gelişmeye başlar.
  • Preoperasyonel Dönem (2-7 yaş): Bu dönemde çocuklar sembolik düşünce becerilerini geliştirirler. Oyun oynamada sembolik temsil becerileri ön plana çıkar. Ancak, bu dönemdeki çocuklar somut düşüncede zorlanırlar ve benmerkezci bir düşünce yapısına sahiptirler.
  • Somut İşlem Dönemi (7-11 yaş): Bu dönemde çocuklar somut nesnelerle ilgili mantıklı düşünme becerilerini geliştirirler. Ancak, soyut kavramları anlamakta zorlanırlar.
  • Formal İşlem Dönemi (11 yaş ve üstü): Bu dönemde gençler soyut düşünme, problem çözme ve hipotetik düşünme becerilerini geliştirirler. Karmaşık kavramları anlayabilir ve gelecek için plan yapabilirler.

Piaget’in bilişsel gelişim kuramı, çocuk psikolojisi alanında önemli bir yere sahiptir. Bu kuram, çocukların öğrenme süreçlerinin anlaşılmasına ve eğitim yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlamıştır.

Psikoloji, insan zihnini, davranışlarını ve deneyimlerini inceleyen karmaşık ve zengin bir bilim dalıdır. Bugüne kadar sayısız psikolog, farklı kuramlar ortaya koyarak insan davranışını anlamamıza ışık tutmuştur. Bu yazıda ele aldığımız isimler psikoloji tarihinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, psikoloji dünyası bu isimlerden ibaret değildir. Psikoloji alanında araştırmalar günümüzde de hız kesmeden devam etmektedir. Yeni kuramlar, teknikler ve bilgiler sayesinde insanı daha derinlemesine anlama yolculuğumuz devam etmektedir.

Ayrıca okuyun: Kayseri Psikoterapi


Sır Psikoloji

Günümüzde yaşam koşullarının hızla değişmesi, bireyleri psikolojik, sosyal ve akademik yönden pek çok sorunla yüz yüze getirmektedir. Sorunlarımızla başa çıkabilmek için yalnızca kişisel gayretlerimiz yeterli gelememekte profesyonel bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır.

Bizler bu ihtiyacı fark edip 2016 yılında Sır Psikoloji Aile Danışma Merkezini kurduk.Kurumumuz T.C. Kayseri Valiliği tarafından ruhsatlandırılmış Aile Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı özel bir kurumdur.

Amacımız, bireylerin yaşam kalitelerini artmasını sağlayıp, bireysel iyilik hallerine, psikososyal gelişimlerine katkı sağlamak bunun içinde Psikoloji biliminin bilgi ve birikimlerini danışanlarımızın hizmetine sunmaktır.

Copyright by Sır Psikoloji 2020. All rights reserved.