Blog

Sır Psikoloji

Blog

Dijital-Cagda-Mahremiyet-ve-Psikolojik-Guvenlik-1200x675.jpg

31 Ağustos 2024 Sır Psikoloji

Dijital çağ, yaşamımızı kökten dönüştürmeye devam ederken, beraberinde getirdiği sayısız fırsat ve kolaylığın yanında, mahremiyet ve psikolojik güvenlik gibi önemli kavramları da sorgulatıyor. İnternetin yaygınlaşması, sosyal medyanın gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, akıllı cihazların kullanımının artması ve bulut teknolojilerinin yükselişi, kişisel verilerimizin korunması ve psikolojik sağlığımızın güvenliği konusunda yeni zorluklar ortaya çıkarıyor.

Dijital Mahremiyet Sanal Dünyada Kişisel Alan

Dijital mahremiyet, kişisel bilgilerimizin, iletişimlerimizin ve çevrimiçi etkinliklerimizin gizliliği ve kontrolünü ifade eder. İnternette dolaşırken, sosyal medyayı kullanırken, alışveriş yaparken, hatta sağlık hizmetleri alırken bile kişisel verilerimiz çeşitli platformlar ve kurumlar tarafından toplanır, işlenir ve saklanır. Bu verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi veya yetkisiz erişime maruz kalması durumunda, kimlik hırsızlığı, finansal dolandırıcılık, itibar zedeleme, ayrımcılık ve taciz gibi ciddi sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Dijital mahremiyetin ihlali, sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmaz, aynı zamanda psikolojik sağlığımızı da derinden etkiler. Özel hayatımızın gözler önüne serilmesi, kişisel bilgilerimizin başkaları tarafından bilinmesi, kontrolümüzün dışında kullanılması ve kötüye kullanılması, utanç, kaygı, korku, öfke, güvensizlik ve depresyon gibi duygusal tepkilere yol açabilir. Kendimizi güvende ve güvende hissetme ihtiyacımız zedelenir ve psikolojik sağlığımız zarar görür.

Dijital mahremiyet riskleri ve tehditleri

Dijital mahremiyetimizi tehdit eden çeşitli riskler ve tehditler bulunmaktadır. Bunlar arasında şunlar sayılabilir:

  • Veri ihlalleri: Şirketlerin veya kurumların veri tabanlarının hacklenmesi veya sızdırılması sonucu kişisel verilerimizin ele geçirilmesi.
  • Kötü amaçlı yazılımlar: Bilgisayarlarımıza veya akıllı cihazlarımıza bulaşan virüsler, casus yazılımlar veya fidye yazılımları aracılığıyla kişisel verilerimizin çalınması veya kilitlenmesi.
  • Kimlik avı: Sahte e-postalar, web siteleri veya mesajlar yoluyla kişisel bilgilerimizin veya finansal bilgilerimizin ele geçirilmeye çalışılması.
  • Sosyal mühendislik: İnsanların zaaflarından yararlanılarak kandırılmaya ve kişisel bilgilerinin paylaşılmaya zorlanmaları.
  • Takip teknolojileri: İnternet sitelerindeki çerezler, reklam izleyicileri veya sosyal medya platformlarındaki algoritmalar gibi teknolojilerle çevrimiçi etkinliklerimizin izlenmesi ve profillerimizin çıkarılması.
  • Devlet gözetimi: Güvenlik veya istihbarat amaçlı olarak devletler tarafından iletişimlerimizin veya çevrimiçi etkinliklerimizin izlenmesi.

Dijital mahremiyetinizi korumanın yolları

Dijital mahremiyetinizi korumak için alabileceğiniz bazı önlemler şunlardır:

  • Güçlü parolalar kullanın: Farklı platformlarda aynı parolayı kullanmaktan kaçının ve karmaşık, tahmin edilmesi zor parolalar tercih edin.
  • İki faktörlü kimlik doğrulama kullanın: Hesaplarınıza giriş yaparken sadece parola değil, aynı zamanda telefonunuza gönderilen kod veya biyometrik doğrulama gibi ek bir güvenlik katmanı kullanın.
  • Antivirüs ve güvenlik yazılımları kullanın: Bilgisayarlarınızı ve akıllı cihazlarınızı kötü amaçlı yazılımlardan korumak için güncel antivirüs ve güvenlik yazılımları kullanın.
  • Kimlik avı e-postalarına dikkat edin: Bilmediğiniz veya güvenmediğiniz kaynaklardan gelen e-postalardaki bağlantılara tıklamaktan veya ekleri açmaktan kaçının.
  • Sosyal medyada paylaştığınız bilgilere dikkat edin: Kişisel bilgilerinizi, adresinizi, telefon numaranızı veya finansal bilgilerinizi sosyal medyada paylaşmamaya özen gösterin.
  • Gizlilik ayarlarınızı kontrol edin: Kullandığınız sosyal medya platformlarının veya diğer çevrimiçi hizmetlerin gizlilik ayarlarını kontrol edin ve kişisel verilerinizin paylaşımını sınırlandırın.
  • VPN kullanın: Sanal özel ağ (VPN) kullanarak internet trafiğinizi şifreleyin ve çevrimiçi etkinliklerinizin izlenmesini zorlaştırın.

Psikolojik Güvenlik: Dijital Dünyada Ruh Sağlığı

Psikolojik güvenlik, bireyin kendisini güvende, değerli, kabul görmüş ve sevilmiş hissetme durumunu ifade eder. Dijital çağda, psikolojik güvenliğimiz çeşitli faktörler tarafından tehdit edilebilir. Sosyal medya platformlarındaki sürekli karşılaştırma, siber zorbalık, çevrimiçi taciz, nefret söylemi, dezenformasyon, komplo teorileri ve bağımlılık yaratan teknolojiler, psikolojik sağlığımızı olumsuz etkileyebilir.

Sosyal medya platformlarında kendimizi başkalarıyla kıyaslamak, yetersizlik, özgüven eksikliği, kıskançlık, öfke, kaygı ve depresyon gibi duygusal sorunlara yol açabilir. Siber zorbalık, çevrimiçi taciz veya nefret söylemi mağduru olmak, kişinin kendisini değersiz, dışlanmış, yalnız ve çaresiz hissetmesine neden olabilir. Dezenformasyon ve komplo teorileri, dünyaya dair güvenimizi sarsabilir ve kaygı düzeyimizi artırabilir. Bağımlılık yaratan teknolojiler, zamanımızı çalabilir, gerçek hayattaki ilişkilerimizi zayıflatabilir ve psikolojik sağlığımızı bozabilir.

Psikolojik güvenliğinizi korumanın yolları

Psikolojik güvenliğinizi korumak için alabileceğiniz bazı önlemler şunlardır:

  • Sosyal medya kullanımınızı sınırlandırın: Sosyal medya platformlarında geçirdiğiniz zamanı azaltın ve gerçek hayattaki ilişkilerinize odaklanın.
  • Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan kaçının: Herkesin hayatının farklı olduğunu ve sosyal medyada paylaşılanların genellikle gerçek hayatın idealize edilmiş bir yansıması olduğunu unutmayın.
  • Olumsuz içeriklerden uzak durun: Sizi rahatsız eden, kaygılandıran veya öfkelendiren içerikleri takip etmekten veya paylaşmaktan kaçının.
  • Siber zorbalık veya tacize maruz kalırsanız destek alın: Siber zorbalık veya tacize uğradığınızda durumu aile bireylerinizle, arkadaşlarınızla, öğretmenlerinizle veya güvendiğiniz yetişkinlerle paylaşın.
  • Dezenformasyona karşı tetikte olun: Güvenilir kaynaklardan bilgi almaya özen gösterin ve komplo teorilerine inanmadan önce eleştirel düşünme becerilerinizi kullanın.
  • Teknoloji bağımlılığına dikkat edin: Teknoloji kullanımınızı kontrol altında tutun ve gerçek hayattaki aktivitelere zaman ayırın.
  • Gerekirse profesyonel yardım alın: Psikolojik sorunlarla başa çıkmakta zorlanıyorsanız bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin.

Dijital Mahremiyet ve Psikolojik Güvenlik Arasındaki İlişki

Dijital mahremiyet ve psikolojik güvenlik birbirini etkileyen ve destekleyen iki kavramdır. Dijital mahremiyetimizin ihlali, psikolojik güvenliğimizi sarsabilirken, psikolojik güvenliğimizin zayıflaması da dijital mahremiyetimizi riske atabilir. Örneğin, kişisel verilerimizin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi, kendimizi güvende hissetmemizi engelleyebilir ve psikolojik sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Aynı şekilde, psikolojik olarak kırılgan olduğumuzda, dijital mahremiyetimizi koruma konusunda daha dikkatsiz davranabilir ve riskli paylaşımlarda bulunabiliriz.

Dijital mahremiyet ve psikolojik güvenlik arasındaki bu ilişkiyi daha iyi anlamak için, her iki kavramın da farklı boyutlarını incelemek gerekir. Dijital mahremiyet, sadece kişisel verilerimizin korunmasıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda çevrimiçi kimliğimizin kontrolünü, özel hayatımızın gizliliğini ve dijital ayak izimizin yönetimini de içerir. Psikolojik güvenlik ise sadece kendimizi güvende hissetmekle kalmaz, aynı zamanda kendimize değer verme, kabul görme ve sevilme ihtiyaçlarımızı da karşılar.

Dijital Mahremiyet ve Psikolojik Güvenlik için Etik ve Hukuki Çerçeve

Dijital çağda mahremiyet ve psikolojik güvenliğin korunması, sadece bireysel çabalarla değil, aynı zamanda etik ve hukuki düzenlemelerle de desteklenmelidir. Şirketlerin, kurumların ve devletlerin, kişisel verilerin korunması, siber zorbalığın önlenmesi, nefret söyleminin engellenmesi ve bağımlılık yaratan teknolojilerin düzenlenmesi konusunda sorumluluk alması gerekmektedir.

Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) gibi uluslararası düzenlemeler, kişisel verilerin korunması konusunda önemli bir adım atmıştır. Bu tüzük, bireylere kişisel verileri üzerinde daha fazla kontrol hakkı verirken, şirketleri de veri koruma konusunda daha sorumlu olmaya zorlamaktadır. Türkiye’de de 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile kişisel verilerin korunması konusunda önemli düzenlemeler yapılmıştır.

Bununla birlikte, dijital çağda mahremiyet ve psikolojik güvenliğin korunması için etik bir çerçevenin oluşturulması da gerekmektedir. Şirketler, kullanıcıların mahremiyetine saygı göstermeli, kişisel verileri şeffaf bir şekilde işlemeli ve kullanıcıların verileri üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlamalıdır. Aynı şekilde, sosyal medya platformları, siber zorbalığı önlemek, nefret söylemini engellemek ve kullanıcıların psikolojik güvenliğini korumak için daha fazla çaba göstermelidir.

Dijital Mahremiyet ve Psikolojik Güvenlik Eğitimi

Dijital çağda mahremiyet ve psikolojik güvenliğin korunması için bireylerin bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi de büyük önem taşımaktadır. Özellikle çocuklar ve gençler, dijital dünyanın riskleri konusunda daha savunmasızdır ve bu nedenle özel bir korumaya ihtiyaç duyarlar. Okullarda, ailelerde ve toplumda dijital okuryazarlık eğitimi verilerek, bireylerin dijital mahremiyet ve psikolojik güvenlik konusunda farkındalıkları artırılabilir.

Dijital okuryazarlık eğitimi, sadece teknik bilgileri değil, aynı zamanda etik değerleri de içermelidir. Bireyler, dijital dünyada nasıl davranmaları gerektiği, kişisel verilerini nasıl koruyacakları, siber zorbalıkla nasıl başa çıkacakları ve bağımlılık yaratan teknolojileri nasıl kontrol altında tutacakları konusunda eğitilmelidir.

Ayrıca okuyun: Sigarayı Bırakmak İçin Hipnoterapi Nasıl Kullanılır?


Ozel-psikologa-gitmek-sicile-isler-mi-1200x800.webp

18 Haziran 2024 Sır Psikoloji

Psikolojik sorunlar hayatın bir parçasıdır ve bu sorunlarla mücadele etmek için yardım almak önemlidir. Ancak toplumumuzda hala psikolojik desteğe başvurma konusunda yanlış inanışlar ve çekinceler bulunmaktadır. Bu çekincelerin başında da özel psikologa gitmek sicile işler mi sorusu gelmektedir.

Ayrıca okuyun: Psikolojik Danışmanlıkta Sanal Gerçeklik ve Arttırılmış Gerçeklik Uygulamaları

Psikolojik Destek Almak Neden Önemlidir?

Psikolojik sorunlar, tıpkı fiziksel sağlık sorunları gibi ciddiye alınması gereken durumlardır. Stres, kaygı, öfke kontrolü, yas, ilişki problemleri, depresyon gibi pek çok psikolojik durum yaşam kalitenizi önemli ölçüde etkileyebilir. Bu gibi sorunlarla tek başınıza başa çıkmakta zorlanabilirsiniz.

İşte psikolojik destek almanın faydaları:

  • Sorunlarınızı daha iyi anlamanıza yardımcı olur: Psikologlar, size sorunlarınızın kaynağını keşfetmeniz ve anlamlandırmanız için rehberlik eder. Böylece, daha etkili çözüm yolları geliştirebilirsiniz.
  • Stres ve kaygı yönetimi: Psikologlar, stres ve kaygı ile başa çıkabilmeniz için çeşitli teknikler öğretebilir. Bu teknikler, günlük hayatınızdaki zorluklarla daha sağlıklı bir şekilde mücadele etmenizi sağlar.
  • Özsaygı ve özgüveninizi arttırır: Psikolojik destek, kendinizi daha iyi tanımanıza ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmenize yardımcı olur. Bu da özsaygı ve özgüveninizi yükseltir.
  • İlişkilerinizi güçlendirir: Psikologlar, sağlıklı iletişim becerileri kazandırır ve ilişkilerinizde yaşanan sorunları çözmenize yardımcı olur.
  • Yaşam kalitenizi yükseltir: Psikolojik destek sayesinde, kendinizi daha iyi hisseder, hayattan daha fazla keyif alır ve daha üretken bir hale gelirsiniz.

Özel Psikolog Nedir ve Ne Tür Hizmetler Verir?

Psikolog, ruhsal ve davranışsal sorunların tanı, değerlendirme, tedavi ve önlenmesi alanında uzmanlaşmış bir lisans mezunudur. Psikologlar, çeşitli psikoterapi yöntemleri kullanarak danışanlarına destek verir.

Özel psikologlar ise hastaneler ya da devlet kurumları dışında, kendi muayenehanelerinde veya danışmanlık merkezlerinde hizmet veren psikologlardır. Özel psikologlar, geniş bir yelpazede psikolojik hizmet sunar. Bu hizmetlerden bazıları şunlardır:

  • Bireysel terapi: Bireysel terapi, en yaygın psikolojik destek yöntemidir. Bu terapilerde psikolog, danışan ile tek başına çalışır ve danışanın yaşadığı soruna odaklanır.
  • Çift terapisi: Çift terapisi, ilişkilerinde sorun yaşayan çiftlere yönelik bir terapi yöntemidir. Terapist, çiftlerin iletişim kurmasını, çatışmaları çözmesini ve ilişkilerini güçlendirmesini sağlar.
  • Aile terapisi: Aile terapisi, aile içinde yaşanan sorunların çözümüne yönelik bir terapi yöntemidir. Terapist, aile bireylerinin birbirlerini daha iyi anlamalarına ve sağlıklı bir iletişim kurmalarına yardımcı olur.
  • Grup terapisi: Grup terapisi, benzer sorunlar yaşayan kişilerin bir araya gelerek birbirlerinden destek aldıkları bir terapi yöntemidir.
  • Çocuk terapisi: Çocuk terapisi, çocukların yaşadığı duygusal ve davranışsal sorunların tedavisinde kullanılan bir terapi yöntemidir. Bu terapilerde oyun terapisi gibi özel teknikler kullanılır.
  • Ergen terapisi: Ergen terapisi, ergenlik döneminin getirdiği zorluklarla başa çıkmakta güçlük çeken gençlere yönelik bir terapi yöntemidir.
  • Psikolojik testler: Psikologlar, tanı ve değerlendirme sürecinde çeşitli psikolojik testler uygulayabilir. Bu testler, danışanın yaşadığı sorunun daha net bir şekilde anlaşılmasını sağlar.

Özel Psikoloğa Gitmek Sicile İşler Mi? Cevabınız Burada!

Yazımızın başında belirttiğimiz gibi, özel psikoloğa gitmek sicilinize işlenmez. Psikolojik destek almak, tıbbi bir hizmettir ve tıbbi gizlilik ilkeleri çerçevesinde yürütülür. gitmek sicilinize işlenmez. Psikolojik destek almak, tıbbi bir hizmettir ve tıbbi gizlilik ilkeleri çerçevesinde yürütülür. Bu ilkeler gereği, psikologlar danışanlarının bilgilerini gizli tutmakla yükümlüdür.

Dilerseniz, psikolog ile yaptığınız görüşmelere dair herhangi bir kayıt tutulmasını istemediğinizi de belirtebilirsiniz. Bu durumda psikolog sadece sizlerle paylaşacağı kısa bir özet raporu hazırlayabilir. Bu rapor bile hastaneye yatış, mahkeme kararı gibi yasal zorunluluklar olmadığı sürece hiçbir resmi kurum ile paylaşılmaz.

Peki ya askerlik, memurluk gibi durumlarda özel psikologa gitmek sorun yaratır mı? diye endişeleniyor olabilirsiniz. Bu konuda da içiniz rahat olsun. Askerlik başvurusu sırasında veya memurluk sınavlarına girerken psikolojik destek almak sicil kaydınıza işlenmez.

Ancak, şu durumları istisna olarak belirtmek gerekir:

  • Adli Vaka Durumları: Eğer bir suç şüphelisiyseniz veya mahkeme kararıyla psikolojik değerlendirmeye alınmanız gerekirse, psikolog raporu mahkeme ile paylaşılabilir. Bu rapor, suçun işlenme anındaki ruhsal durumunuzun tespiti açısından önemlidir.
  • Çocuğun Korunması Gerekliyse: Psikolog, danışanının kendisine veya başkalarına zarar verme riski taşıdığını düşünüyorsa, bu durumu ilgili kurumlara bildirmekle yükümlüdür. Bu durum genellikle çocuk istismarı şüphesi gibi durumlarda söz konusu olur. Ancak yine de bu gibi durumlarda bile psikolog, mümkün olduğunca danışanın kimliğini gizli tutmaya çalışır.

Özel Psikoloğa Gitmekten Neden Çekinmemelisiniz?

Psikolojik destek almak, güçsüzlük değil, aksine güçlülük göstergesidir. Psikolojik sorunlar herkesin başına gelebilir ve bu sorunlarla başa çıkmak için yardım istemek son derece normaldir.

Özel psikoloğa gitmekten çekinmenizi gerektirecek hiçbir durum yoktur. Aksine, psikolojik destek sayesinde hayatınızda olumlu değişimler yaratabilirsiniz.

İşte, özel psikoloğa gitmek için size birkaç neden:

  • Gizlilik ve Güven: Psikologlar, tıbbi gizlilik ilkelerine sıkı sıkıya bağlıdır. Görüşmeleriniz tamamen gizli tutulur ve bilgileriniz hiçbir şekilde resmi mercilerle paylaşılmaz.
  • Profesyonel Destek: Psikologlar, ruh sağlığı alanında eğitimli ve deneyimli uzmanlardır. Size en uygun terapi yöntemlerini uygulayarak sorunlarınızın çözümüne yardımcı olurlar.
  • Tarafsız bir bakış açısı: Arkadaşlarınız veya aileniz sizi anlayamayabilir veya yargılayabilir. Psikologlar ise tarafsız bir bakış açısıyla sizi dinler ve sorunlarınıza objektif çözümler sunar.
  • Kendinizi Daha İyi Tanıma Fırsatı: Psikolog ile yaptığınız çalışmalar sayesinde kendinizi ve davranışlarınızı daha iyi anlayabilirsiniz. Bu da kişisel gelişiminiz için önemli bir adımdır.
  • Daha Mutlu ve Sağlıklı Bir Yaşam: Psikolojik destek sayesinde, kendinizi daha iyi hisseder, stres ve kaygı ile başa çıkabilir, ilişkilerinizi güçlendirebilir ve daha verimli bir hale gelebilirsiniz.

Özel Psikoloğa Gitmekten Neden Çekinmemelisiniz?

Psikolojik desteğe başvurma konusunda çekinceleriniz varsa, bu çekincelerinizi aşmanızda fayda var. Çünkü psikolojik yardım almak, bir zayıflık göstergesi değil, aksine gücün ve kendinize değer vermenin bir yoludur.

İşte özel psikoloğa gitmekten çekinmemeniz için bazı nedenler:

  • Psikolojik sorunlar herkesin başına gelebilir: Stres, kaygı, yas gibi durumlar hayatın bir parçasıdır ve herkes zaman zaman bu tür sorunlarla karşılaşabilir. Psikolojik destek almak, zayıf olduğunuz anlamına gelmez, aksine bu sorunlarla başa çıkmak için güçlü bir adım atmaktır.
  • Psikologlar size yardımcı olmak için oradadır: Psikologlar, ruh sağlığı alanında eğitimli ve deneyimli uzmanlardır. Size sorunlarınızla başa çıkabilmeniz için gereken desteği ve rehberliği sunarlar.
  • Psikolog-danışan ilişkisi gizlilik esasına dayanır: Psikologlar, meslek etiği kurallarına sıkı sıkıya bağlıdırlar. Sizinle paylaştığınız tüm bilgiler gizli tutulur.
  • Psikolojik yardım almak, yaşam kalitenizi yükseltir: Psikolojik destek sayesinde, kendinizi daha iyi hisseder, ilişkilerinizi güçlendirir ve hayattan daha fazla keyif alırsınız.

Özel Psikoloğa Gitmeye Nasıl Karar Verebilirsiniz?

Eğer psikolojik sorunlar yaşıyorsanız ve profesyonel yardım almak istiyorsanız, şu adımları takip edebilirsiniz:

  • Araştırma yapın: İnternet üzerinden veya çevrenizden size yakın konumdaki özel psikologları araştırın. Psikologların uzmanlık alanlarına, deneyimlerine ve çalışma tarzlarına dikkat edin.
  • İlk seanstan önce tereddüt etmeyin: Çoğu psikolog, ilk seansı ücretsiz olarak sunar. Bu ilk seansta, psikolog ile tanışabilir, kendinizi rahat hissedip hissetmediğinizi anlayabilir ve terapi süreci hakkında bilgi edinebilirsiniz.
  • Sorular sorun: Psikologa size uygun bir terapi yöntemi olup olmadığını, ücret politikasını ve seans sıklığını sorun.
  • Kendinize güvenin: Psikolojik yardım almak, doğru bir karar. Kendinize güvenin ve bu süreçten olumlu sonuçlar elde edeceğinize inanın.

Özel Psikoloğa Gitmekten Neden Çekinmemelisiniz?

Psikolojik desteğe başvurma konusunda hala çekinceleriniz varsa, bu çekincelerinizi aşmanıza yardımcı olacak birkaç düşünceyi paylaşalım:

  • Psikolojik destek almak bir zayıflık göstergesi değildir. Aksine, kendinize yatırım yapmak ve daha iyi bir yaşam sürmek için attığınız olumlu bir adımdır.
  • Psikologlar, sizi yargılamadan dinler ve size destek olur. Psikologlar, sorunlarınızı çözmeniz için size rehberlik eder.
  • Psikolojik destek almak, uzun vadede size fayda sağlar. Psikolojik sorunlarınızı çözerek, daha mutlu, sağlıklı ve üretken bir birey haline gelebilirsiniz.

Ayrıca okuyun: Evlilikte Mutluluğun Psikolojisi


Sır Psikoloji

Günümüzde yaşam koşullarının hızla değişmesi, bireyleri psikolojik, sosyal ve akademik yönden pek çok sorunla yüz yüze getirmektedir. Sorunlarımızla başa çıkabilmek için yalnızca kişisel gayretlerimiz yeterli gelememekte profesyonel bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır.

Bizler bu ihtiyacı fark edip 2016 yılında Sır Psikoloji Aile Danışma Merkezini kurduk.Kurumumuz T.C. Kayseri Valiliği tarafından ruhsatlandırılmış Aile Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı özel bir kurumdur.

Amacımız, bireylerin yaşam kalitelerini artmasını sağlayıp, bireysel iyilik hallerine, psikososyal gelişimlerine katkı sağlamak bunun içinde Psikoloji biliminin bilgi ve birikimlerini danışanlarımızın hizmetine sunmaktır.

Copyright by Sır Psikoloji 2020. All rights reserved.